
Her zaman paylaşmak istemeyenin de paylaşabilmesinin sağlandığı ortamlar. Seni güvende tutmak için değil, ulaşamadığını da sürü psikolojisiyle oraya çekebilmek için tasarlanan ortamlar. Bir tarafta yeterince paylaşamadığını diğer tarafta güvenli olduğunu düşündüğünden daha da fazla daha da açık bir şekilde paylaştığın ortamlar.Çember kelimesine geri dönelim. Daha önce bir çalışma yapmıştım, tümüyle açık ve şeffaf bir toplum tasarımını izleyiciye sunan The Circle (Çember) filmi hakkında. Açıklık etiğinin ve etik tercihin imkansızlığını ve gözetim kavramlarını ele almıştım. Orada da çok net görülüyordu her şey. Çemberler çemberleri doğuruyor daha da özelleşmek yerine daha çok veri, daha rahat bir şekilde asıl çemberin sahibine o platformun eline geçiyordu. “Her şeyi görünür kılma, her şeyi paylaşma” çabası ile mahremiyet sınırları zorlanıyordu eğer herkes böyle olursa kimsenin bir şey saklamaya gerek duymayacağı vurgulanıyordu. Oluşturduğumuz her yeni çemberle daha fazla paylaşmaya itilirken bir yandan da bir gün “Amaan!” diyip herkese o tiviti ya da görseli atmamız mı bekleniyor yoksa bunu yapanlara karşı hiç paylaşım yapmayanlardan da ne koparırsak kârdır anlayışı ile algoritmaları eğitmeye devam mı? Arkadaşlar gerçekten kafamda deli sorular var ama ne fayda. Verilerimiz güvende değil ve hiçbir şeyin saklı kalmayacağı, kalamadığı bir dijitallikteyiz. Bi kere adım atmışsın zaten, kabul et artık ürün olduğunu. Algoritmaların her adımda seni öğrendiğini, bir yakışıklı/güzel/yemek/mekan beğendiğinde onun “gibileri” önüne getiren, bir kelime ile arama yapar yapmaz tüm reklamlarını bile sana özelleştiren bireysel bir internetin içinde var olmaya çalıştığını. Ha eğlence ha öylesine ha bilgi için. Çemberlerimiz de fiziki yaşamlarımızdaki farklı arkadaş ortamlarımız, akrabalarımız, ilişkilerimiz, tanıdıklarımız gibi. Tamam, herkesle aynı şeyleri paylaşamazsın ama sonuç olarak sayıları artsa da azalsa da paylaşım hep devam ediyor, edecek. Bence yeterince düşündük, şimdi gidip herkese açık Twitter hesabımdan dizanteriye nefretimi 280 karaktere sığdırıp -aklımda yanıtları takipçilerimle kısıtlamalı mıyımı düşünüp- instagramımdan da en korkunç halimi en yakınlarıma “bi tık” normalini orta yakınlıktaki arkadaşlarıma ve hiçbir şeyin görünmediği sadece aldığım ilaçları da genel hikayemde paylaşabilirim. Ne kadar basit kullanımlı ve ihtiyaç gören platformlar, canlarım.