Dernek, karışık manzaraya ve gerekli olacak sistemlere iş yükü odaklı bir bakış açısı getirecek olan Uluslararası Cihazlar ve Sistemler Yol Haritası ( IRDS ) ile Moore Yasası’nı takip eden şeyin seyrini belirlemek ve izlemek için yeni bir girişim başlattı. Başka bir deyişle gelecekteki sistemlerin nasıl gelişeceğinin anahtarı olarak tek bir işlemci geliştirme setini belirlemek yerine, komiteler daha geniş kullanım alanlarına ve bunları çevreleyen ilişkili işleme manzaralarına bakmaya başlayacak. Bu, hızlandırıcılar, nöromorfik cihazlar, kuantum bilgisayarlar ve daha fazlası dahil olmak üzere bir dizi yeni ortaya çıkan teknolojiye ve standart, daha iyi bilinen cihazlara yeni bir bakış anlamına geliyor.

Tahmin edilebileceği gibi, bu büyük bir sınıflandırma ve standardizasyon zorluğunu temsil ediyor. Eski IEEE başkanı ve George Teknoloji Enstitüsü profesörü Thomas Conte’nin The Next Platform’a söylediği gibi , teknoloji geliştirme yol haritaları 1960’ların ortalarından beri sektör için kritik bir rehber olmuştur ve hala büyük bir değere sahiptir, ancak Moore Yasası sonrası bir dünya için farklı bir çaba gerekecektir. Ekipler bu ay çeşitli uygulama alanlarını belirlemek ve yeni spesifikasyonlar ve yol haritası için yapıyı oluşturmaya başlamak üzere bir araya gelecek. Conte, “IRDS’yi IEEE şemsiyesi altına almak, bilgisayar performansı için yeni bir Moore Yasası yaratacak ve yeni, özgün bilgi işlem teknolojilerinin pazara sunulmasını hızlandıracaktır” diyor.

“Süreç iş yükü seviyesinden yönetiliyor. Başka bir deyişle önemsediğimiz kritik iş yüklerinin her biri için, hesaplamayı yapmanın doğru yolu ve bunu yapmanın en güç açısından verimli yolu nedir. Örneğin nöromorfik bir bilgisayar kullanarak sonlu eleman simülasyonu yapabilir misiniz? Bazı insanlar yapabileceğinizi düşünüyor ve bu bilgisayar ikili dijital cihazlar yerine analog cihazlardan yapılabilirse bunu gücün yüzde biri veya binde biri oranında yapabilirsiniz. İşte baktığımız şey bu tür şeyler.”

Conte, bu yeni yol haritası çabasını tarihsel perspektife oturtmanın yanı sıra, Obama yönetimi tarafından bu yılın başlarında imzalanan geniş, belirli olmayan Ulusal Stratejik Hesaplama Girişimi de dahil olmak üzere çeşitli girişimlerin, exascale için sahneyi hazırlamada uzun bir yol kat ettiğini, ancak exascale’den sonra ileriye doğru net bir yön olmadığını söyledi. Bu, dikkate alınması gereken birçok farklı iş yükü olan ağır bir girişim olsa da en azından sektörü belirli teknolojilere yönlendirecek ve geliştirme dolarlarının nereye gitmesi gerektiğine dair bir yol oluşturmaya yardımcı olacaktır.

Kısacası bu girişim,  kritik iş yükü alanlarında daha fazla güç verimliliği ve potansiyel olarak daha yüksek performans sağlayan yeni cihazların devreye girdiği “Moore’dan daha fazlası” ile “daha fazla Moore” arasında bir izlemeye devam etmek olarak görülebilir.

“Bu, her birkaç yılda bir daha küçük transistörlere haritalama yapacağımız ve onları nasıl daha küçük yapacağımızı göstereceğimiz bir yol haritası değil. Bu harika oldu, ancak bilgisayar performansına gerçekten yardımcı olmadı. Bize verilen son iki nesil transistör çok daha fazla güç verimliliğine veya daha yüksek performansa sahip değil, sadece daha fazlasını elde ediyoruz,” diyor Conte.

“Daha fazlasını elde etmenin sınırlı bir faydası var. Sadece bir cihaza odaklanmanın çılgınlığını bırakıp, geri çekilip çözmemiz gereken sorunları çözmek için farklı hesaplama yollarına bakalım desek harika olurdu. Bu yaklaşımların cihazlar açısından neye ihtiyaç duyduğunu görün ve bu cihazların yol haritasını çıkarın.”

Moore yasasının inatçı ısrarıyla beslenen endüstri için bir “erdemli döngü” olmuştur. Bunun endüstriyi nasıl şekillendirdiğine dair bir IEEE makalesinde (ve yakında bir boşluk bırakacağı) ayrıntılı olarak açıklandığı gibi, bu eğri, “daha fazla ölçeklenmeyi destekleyecek yeni teknolojilere daha fazla yatırım yapılmasına olanak tanır. Teknik ilerleme elbette bu endüstri yeteneğinin temel bir bileşeniydi ancak tek bileşen değildi: Bir diğer temel faktör de endüstri oyuncularının Moore yasasına ulaşmanın mümkün olduğuna ve beklenen faydaları getireceğine dair paylaştığı yüksek güven derecesiydi.”

IEEE’nin belirttiği gibi, bu çaba için “kendi başına var olan bir ‘doğal’ yol haritası yoktur.” “Teknoloji ihtiyaçları ve şirket içi yol haritaları genellikle kısa vadeli pazar gereksinimlerine göre tanımlanır. Ayrıca bir yandan süreç teknolojileri ile diğer yandan ürün uygulamaları arasında çok daha yakın bir bağlantı vardır.”

Conte’nin bize söylediği gibi ve komiteye yaptığı sunumlardan birinde yeni yol haritası süreciyle keşfedilecek belirli bir potansiyel iş yükü alanını vurgulayan yukarıdaki grafikte görüldüğü gibi kategori alanları oldukça geniş olacaktır. Ancak amaç, Von Neumann mimarilerinin ötesinde bu topluluklarda yapılan çalışmalara bakmak ve satıcıların gelecekte bu iş yüklerini desteklemek için yatırımlarını nereye koyabileceklerini keşfetmektir.

“Oldukça iyi olduğumuz geleneksel yol haritası işlemeyi alıyoruz ve üstüne birkaç seviye koyuyoruz. En üst seviye, önemli gördüğümüz ve gelecekte ölçeklenmeye devam etmesi gereken ‘katil uygulamaları’ ve iş yüklerini belirleyen çalışma gruplarıdır. Bu zamanla gelişebilir ancak bunu tanımladığımızda büyük ölçüde durağan olacaktır.” Bu süreç bu hafta Belçika’da başlıyor ve önümüzdeki yıl boyunca ardışık teknoloji brifingleri ve satıcı topluluğundan gelen girdilerle birlikte yürütülecek.