Sophos Akademi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Yaşam
  4. »
  5. Manik-depresif veya Bipolar bozukluk nedir?

Manik-depresif veya Bipolar bozukluk nedir?

Manik-depresif veya bipolar bozukluk, iki kutup arasında hareket eder: Bir yanda coşku ve büyüklük sanrıları (megalomani), diğer yanda ise derin üzüntü ve isteksizlik. Bu durum günlük yaşamın dengesini bozabilir. Partner ilişkisi, arkadaş çevresi, aile ve iş hayatı etkilenir. Ancak bu ruhsal hastalık erken tanınır ve iyi tedavi edilirse belirtiler sınırlı kalır.

Manik-depresif bozukluk nedir?

Manik-depresif bozukluk genellikle bipolar bozukluk olarak da adlandırılır. Bu terimler aynı anlama gelir ve birbirlerinin yerine kullanılabilir. Birbirine zıt, aşırı ve tamamen abartılı ruh hallerinin olduğu birkaç dönemden oluşur. Göze çarpan bir özellik, önemli ölçüde bozulmuş bir aktivite düzenidir.

Manik-Depresif bozuklukta  iki temel ayrımı yapılır:

Bipolar bozukluk tip I: Bipolar bozukluğun bu formunda belirgin mani ve depresyon dönemleri vardır.

Bipolar bozukluk tip II: Bu form da hem depresif hem de manik evrelerle karakterizedir. Ancak, hipomani olarak adlandırılan  maninin daha az yoğun hali gözlemlenir.

Manik-depresif bozukluğun gelişimini biraz daha net açıklamak için bunu bir Lunapark eğlence treni (rollercoaster) yolculuğuna benzetelim:

Bu aşırı zıtlıklardan oluşur. Bir yandan sizi gökyüzüne yükselten dik bir yokuş yukarı yolculuk vardır. Kendinizi coşkulu, enerji dolu hissedersiniz ve dünyayı fethedebileceğiniz duygusuna kapılırsınız.

Ama sonra, aniden ve hiçbir uyarı olmadan, dik ve sert bir iniş başlar. Derin, karanlık bir uçuruma düşersiniz. Ruh haliniz büyük ölçüde değişir, depresif, çaresiz hissedersiniz ve karanlıkta kapana kısılmış, güçsüz, enerjisiz ve neşesiz olduğunuz hissine kapılırsınız. Tıpkı bipolar bozukluk gibi, rollercoaster yolculuğu her zaman öngörülemez ve ani geçişler olabilir. Her bir evrenin süresi farklıdır.

Bipolar bozukluğun belirtileri ve özellikleri

Prensip olarak, bipolar bozukluğun belirtileri kişiden kişiye değişebilir.

Tipik bir özellik, mani ve depresyon evreleri arasında sürekli bir değişimin yaşanmasıdır; bu evrelerin gelişimi ve süresi kişiden kişiye ve aynı zamanda evreden evreye büyük farklılıklar gösterebilir.

Bazı hastalar bir sonraki mani başlamadan önce arka arkaya birkaç depresif evre geçirir ya da tam tersi olur.

Depresyon ve mani belirtilerinin aynı anda ortaya çıktığı karma durumlar da mümkündür. Bu, örneğin depresif bir ruh haline rağmen artan bir coşku ile kendini gösterir.

Şiddetli depresif veya manik dönemler sanrılar, takip edilme hissi veya halüsinasyonlar gibi psikotik semptomları da içerebilir.

Şimdi size münferit evrelerin spesifik belirtilerine genel bir bakış sunacağız.

  • Mani belirtileri:

    – Coşkulu veya sinirli ruh hali

    – Uyku ihtiyacında azalma

    – Huzursuzluk, aşırı motivasyon hali

    – Riskli, sınır tanımayan davranışlar

    – Konuşma dürtüsü ve düşünce kaymaları, konudan konuya atlama

    – Dalgınlık, dikkatin kolayca dağılması

    – Aşırı güven, büyüklük sanrıları (megalomani)

    – Artan libido

    – Kontrolsüz alkol tüketimi

    – Kontrolsüz para harcamaları

  • Hipomani belirtileri:

    Hipomani, maninin zayıflatılmış bir şeklidir. Hipomanik kişiler enerji ve yaratıcılık doludur, ancak gergin, dikkati dağılmış ve aşırı uyarılmış görünürler. Aşağıdaki belirtiler hipomaniye işaret eder:

    – Hafif coşkulu ruh hali, artan konuşkanlık

    – Diğer insanlarla aşırı ve alışılmadık samimiyet, artan sosyallik.

    – Artan aktivite, huzursuzluk,

    – Konsantrasyon güçlüğü, kolay dikkat dağınıklığı

    – Azalmış uyku ihtiyacı

    – Artan cinsel istek

  • Depresyon belirtileri:

Temel olarak, bipolar bozukluk bağlamında depresif bir dönemin belirtileri klasik depresyon belirtilerine benzer:

– Depresif ruh hali, melankoli, düşük moral, üzüntü.

– İsteksizlik, enerji kaybı

– Normalde zevk veren faaliyetlere karşı kayıtsızlık ve ilgi kaybı

– Ani ağlama

– Değersizlik ve suçluluk duygusu

– Rahatsız veya daha kötü uyku ve sebepsiz yere yorgunluk

– İştah azalması veya aşırı yeme isteği

– İç huzursuzluğu

– Karar vermede güçlük

– Düşünme ve konsantrasyon güçlüğü

– Tekrarlayan ölüm veya intihar düşünceleri

Bipolar bozukluğun nedenleri ve tetikleyicileri

Bipolar bozukluğun sadece kalıtsal bir hastalık olmadığını vurgulamak önemlidir, ancak genetik yatkınlıklar hastalığın ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir. Örneğin, manik-depresyondan musdarip akrabaları olan kişilerin, bu hastalıkla daha önce hiç teması olmayan kişilere göre hastalığa daha duyarlıdırlar ve bipolar bozukluğa maruz kalmaları daha muhtemeldir.

Stresli bir olay, bir yakının kaybı , aşırı ve sürekli stres ve ilaçlar gibi çevresel faktörler de bipolar bozukluğu zemin hazırlayabilir ve hatta tetikleyebilir.

Çocukluk ya da ergenlik döneminde ağır depresyonla baş etmek zorunda kalmış kişilerde manik-depresif bozukluk daha kolay gelişebilir.

Depresyonun hızlı başlaması ya da hızla gerilemesi de bu durumu destekleyebilir.

Bazı durumlarda, hipomanik semptomlar depresyon bağlamında zaten ortaya çıkar, bu durumda maniye giden yol çok uzakta değildir ve bipolar bozukluk hızla gelişebilir.

Tanı ve diğer hastalıklarla bağlantı

Bipolar bozukluğu teşhis etmek kolay değildir ve genellikle birkaç yıl sürer. Hastalar manik dönemlerinde kendilerini sağlıklı hissederler ve bu nedenle yardım almayı gerekli görmezler.

Manik-depresif bozukluk sıklıkla unipolar depresyon veya borderline kişilik bozukluğu ile karıştırılır, çünkü bu hastalıkların birbirine benzeyen belirtileri mevcuttur. Ancak borderline kişilik bozukluğu, sürekli duygusal istikrarsızlık ve kişinin kendi duygu ve hisleri üzerinde kontrol eksikliği ile karakterize edilir. Borderline kişilik bozukluğu olan kişilerin ruh hali çok kısa sürede değişebilirken, bipolar kişilerdeki manik ve depresif evreler genellikle daha uzun sürer ve arada “normal” dönemler de vardır.

Genellikle bipolar bozuklukla birlikte ortaya çıkan ruhsal hastalıklar:

– Anksiyete (korku) bozuklukları

– Obsesif-kompulsif bozukluklar

– Madde bağımlılığı (artan alkol tüketimi ve uyuşturucu kullanımı)

– Madde bağımlılığı, özellikle ek anksiyete bozuklukları ve kötü tedavi edilmiş depresyon durumunda

– Yeme bozuklukları (Bulemi, Binge eating gibi)

– DEHB (Dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu)

– Kişilik bozuklukları

Genellikle bipolar bozuklukla birlikte ortaya çıkan fiziksel hastalıklar:

– Kalp hastalıkları

– Metabolik sendrom

– Tip 2 diabetes mellitus

– Migren

– Kas-iskelet sistemi hastalıkları

Manik-depresif bozukluğun tedavisi

Bipolar bozukluğun tedavisi için iki farklı terapi uygulanır:

Akut terapi

Akut terapi depresif ve (hipo-)manik ataklar sırasında semptomları azaltmayı amaçlar, bu genellikle hastanede veya bir poliklinikte gerçekleştirilir.

Koruyucu terapi

Bu, (hipo-)manik ve depresif ataklar için önleyici bir tedavidir. Amaç, yeni atakların ortaya çıkmasının yanı sıra zihinsel işlev ve yaşam kalitesindeki kısıtlamaları önlemektir.

Prensip olarak ilaç, psikoterapi ve diğer tedavi seçenekleri kullanılabilir. Şimdi bunları size sunacağız.

İlaç tedavisi

İlaç tedavisine başlamadan önce, ilacı kullanırken tedavinizin izlenebilmesi için laboratuvar değerleriniz doktorunuz tarafından kontrol edilmelidir.

Bir yandan, duygu-durum dengeleyiciler sıklıkla kullanılır; bunlar ‘Mod dengeliyiciler’ olarak da bilinir. Bunlar arasında lityum ve antiepileptik ilaçlar karbamazepin, valproik asit, lamotrijin vb. ve antipsikotikler bulunur.

Depresif everede Antidepresanlar da reçete edilir. Ancak bunlar sadece bipolar bozuklukta duygudurum dengeleyicilerle birlikte kullanılmalı ve (hipo)mani ve depresyonun aynı anda görüldüğü karışık bir evrede kullanılmamalıdır.

Etkileri ve olası yan etkileri veya diğer ilaçlarla etkileşimleri hakkında her zaman mutlaka bir doktordan tavsiye almalısınız.

Psikoterapi

Psikoterapi genellikle ilaç tedavisine ek olarak sunulur. Bu öncelikle günlük yaşamdaki düşünceleri, duyguları, şikayetleri ve sorunları paylaşmakla ilgilidir. Amaç, uzun vadede sosyal becerileri ve semptom yönetimini geliştirmek ve böylece yaşam kalitesini artırmaktır.

Psikoeğitim de sıklıkla kullanılmaktadır. Amaç, hastalığın anlaşılmasını teşvik etmek ve gelecekteki olası atakları en iyi şekilde önlemek için günlük yaşamla bağlantı kurmaktır.

Diğer tedavi seçenekleri:

Aşağıdaki tedavi yöntemleri de entegre edilebilir:

– Mesleki terapi

– Spor / egzersiz terapisi

– Progresif kas gevşetme (Dr. Jacobsen) gibi gevşeme yöntemleri

– Işık terapisi

– Müzik terapisi

– Uyanık terapi: Burada hasta haftada iki ila üç dönem boyunca her seferinde 36 ila 40 saat uyanık kalır.

– Elektrokonvülsif terapi (EKT): EKT’de, beynin elektriksel olarak uyarılmasıyla yapay olarak genel bir nöbet oluşturulur. Bu, kontrollü koşullar altında kısa anestezi altında yapılır.

Hastalar ve yakınları için ipuçları

Manik-depresif bozuklukla yüzleşmek hem hastalar hem de yakınları için zorlu bir süreçtir. Aşağıdaki ipuçları sorunla başa çıkmayı kolaylaştırmaya yardımcı olabilir:

– Bipolar bozukluğu bir hastalık olarak varlığını kabul edin.

– Kendinizi hastalık hakkında bilgilendirin veya etkilenen kişilerin kendilerini bilgilendirmelerine yardımcı olun.

– Profesyonel destek alın veya ilgili kişiyi bir doktora görünmesi ve tedaviyi tutarlı bir şekilde takip etmesi için motive edin.

– Depresif dönem sırasında hastayı bunaltmayın, enerjisiz ve isteksiz haline saygı duyun.

– Önemli kararlar alırken hastaları destekleyin.

– Hastanın artık yaşamak istemediğine dair beyanlarını her zaman ciddiye alın ve onu tedavi eden doktoru derhal bilgilendirin.

Kaynaklar

  • Meyer, T.D. & Hautzinger, M. (2013). Manisch-depressive Störungen. Weinheim: Beltz Verlag.
  • Yetim, Metin (2024). Manik-Depresiv El Kitabı. İstanbul: Sarmal Kitabevi.
  • Young, Allan H. (2021). Bipolar Disorder: From Neuroscience to treatment. Zurich: Springer Verlag.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir