Dinlenme mekanı olan evlere, ofis ve okulun da taşınmasıyla ev içi yaşamda çeşitli değişiklikler meydana geldi. Aile içi şiddet arttı. Bu artış aynı zamanda teknoloji kullanımının da artması anlamına geliyor.
COVID-19 salgını nedeniyle dünyanın her yerinde kitlesel kapanmalar yaşandı, birçok sektör ve iş kolları evden çalışma sistemine geçildi. Çalışan kesimin ilk kez böyle bir küresel kapanma ile karşılaşması ile insanlar, normal yaşantılarında ciddi değişikliğe gitti ve hayatlarını pandemi koşullarına göre adapte etmeye çalıştılar. Kısıtlamalar ile sosyal hayat küresel olarak durdu ve insanlar evde geçirdikleri bu süreçte teknoloji ile sosyal etkileşimi artırmaya çalıştılar.
Eve kapanma ve sosyal yaşamın olmadığı bu zamanlarda insanların psikolojik olarak teknolojiye ilgisini arttı. Sürekli olarak evde kalmak, dışarı çıkamamak, farklı insanlar ile etkileşime girememek sosyal bir canlı olan insanı, sosyal medya gibi yeni kişiler tanıyabilecekleri bir dünyaya itti. Küresel verilere göre, evde kalınan süreçte Netflix, Amazon gibi online içerik platformlarının kullanımı hızla yükseldi. Ayrıca kapanmalar insanları korku alışverişine sürükledi. Bireylerin aynı kişilerle aynı ortamda çok fazla vakit geçirmesi nedeni ile de aile içi şiddet olaylarında artışlar yaşandı.
Pandemide Zenginleşen Teknoloji Devleri
Evde kalınan süreçte sürekli olarak internet kullanımı ile teknoloji devlerinin servetlerinde büyük artışlar gözlemlendi. Dünyanın en zenginleri, daha da zenginleşerek servetlerine servet kattılar. Fiziki mağazaların kapalı olması nedeniyle çevrim içi alışveriş arttı, sanal mağazaların sundukları içerikler ve hizmetler zenginleşti. Kişisel ve ruhsal ihtiyaçları doyurmak için insanlar daha fazla sanal alışveriş ve tüketime yöneldi. Ayrıca market zincirlerinin de kapanmasıyla sanal market uygulamaları da arttı. Amazon gibi kargo şirketlerinin de bu artışlarda büyük pay sahibi oldular.
Aile İçi Çatışma Teknolojiye Yönlendirdi
Pandemi doğal olarak gelişen bir süreç olmadığı için evde geçirilen sürenin artmas, aile içi şiddetin de artmasına neden oldu. Sürekli olarak aynı ortamda bulunan aile üyeleri, birbirlerinin farklı yönlerini keşfetmiş ve bunlara karşı olumlu veya olumsuz reaksiyonlar göstermiş olabilirler. Bu davranışların olumsuz olarak birbirlerine yansıtılması ve şiddete başvurulması, bireylerin aile içinde kendi köşelerine çekilerek yalnızlaşmasına ve içe kapanmalarına neden olabilmektedir. Ailesinden soyutlaşarak yalnızlaşan aile üyeleri, sosyal medyada ve teknoloji ile tekrar somutlaşmaya çalışmış olmalılar. Bundan dolayı aile içi şiddetin artması ile teknolojinin kullanımınndaki artış arasında bir pozitif korelasyon olabilir. Yani aile içi şiddet artması, teknoloji kullanımının da artması anlamına geliyor. Ekranlara yönelen kırılmış aile üyeleri, Iinternet ile yeni ve farklı insanlarla iletişime geçerek film, dizi gibi birçok aktiviteyi ortak yapabiliyorlar.
Çalışma ve Eğitim Koşulları Değişti
Kapanma ile birçok işyeri evden çalışma uygulamasına geçti. Online çalışma uygulaması, gerçek ofisin resmiyetine karşın çok daha rahat ve özgür bir ortamdır. Evde çalışma sistemi gibi eğitim de evden devam etti, uzaktan veya online hale geldi. Online canlı eğitim ile öğrenciler evden eğitim görebiliyorlar. Ofis ve okul şeklindeki iki tip ev uygulamasının olumlu ve olumsuz sonuçları olmuş olmalı.
Birçok ara ekonomik uygulamanın sonlanmasına şahit olduğumuz bu dönemlerde psikolojik olarak da birçok sorunlar karşılaşıldı. İnsanların evlerinde teknoloji merkezli yaşaması, bir nevi yaşamın sanallaşması gündelik yaşamı daha sıkıcı hale getirdiğine, psikolojik bıkkınlıklara sebep olduğuna dair veriler yayınlanıyor. Öğrenciler okul ve çalışma arkadaşlarından uzaklaştılar.
Pandemi Sonrası Psikolojik Süreç
Öte yandan elbette pandemi sonrasında hayatın normale dönmesi ile insanların büyük çoğunluğunun çalışma ve eğitim konusunda ev konforunu seçeceklerini, online eğitim ve home-ofis sistemini geliştiren uygulamaları pandemi öncesine göre daha fazla destekleyeceklerini, ayrıca fazla gerçek kişiyle etkileşime girerek sosyal açlıklarını doyurmaya çalışacaklarını tahmin etmek güç değil.
Abdulkerim Polat