İlk bulgular, insan DNA’sındaki yaşa bağlı bazı değişikliklerin geri döndürebileceğini göstermektedir.
Kronolojik yaşınız hakkında hiçbir şey yapamazsınız ancak yeni bir çalışma, “biyolojik yaş” ile ilgili saati geri çevirmenin mümkün olabileceğini öne sürüyor. Çalışma, bir ilaç karışımının yaşlandıkça biriken ve DNA’da ortaya çıkan değişikliklere müdahale edilebileceğini aynı zamanda biyolojik yaşın tersine çevrilebileceği göstermektedir.
Yapılan araştırmada yaşları, 51 ila 65 yaş arasında değişen dokuz gönüllü erkek birey, Los Angeles’taki biyomedikal firması Intervene Immune tarafından finanse edilen bir ilaç denemesinin bir parçası olarak bir büyüme hormonu, bir diyabet ilacı ve bir hormon takviyesine maruz kaldı. Her gönüllü, karışımı bir yıl boyunca haftada birkaç kez kendi kendine uyguladı ve ardından bilim adamları DNA’larını inceleme altına aldılar. DNA’yı oluşturan ve belirgin olan işaretler, katılımcıların ortalama olarak biyolojik yaşlarının 2,5 yılının gerisine gittiğini ortaya koydu. Diğer bir deyişle, araştırmacılar çalışmayı yapmadan önce zamanını dondurmuş olsaydı, gönüllüler girdiklerinden 2,5 yıl daha genç olmuş olacaklardı. Gerçekte araştırmanın üzerinden tam bir yıl geçti bu yüzden insanlar genetik olarak 1.5 yılını geri kazanmış oldular.
İsveç’teki Karolinska Enstitüsü’nün moleküler araştırmacısı Sara Hägg, “Öngörülen biyolojik yaşın daha önce hiç görülmemiş bir biçimde DNA olarak değiştiği ve özellikle de bu tür bir müdahalenin ardından zaman içinde tersine çevrilebileceğini” söylemiştir. Yaşlanma Hücresi dergisinde 8 Eylül’de yayınlanan çalışma, karakteristik yaşlanma belirtileri için DNA taraması yapan “epigenetik saatler” kullanarak biyolojik yaşını ön görme üzerine yoğunlaşmıştır. DNA’mız sarmal yapısı boyunca yaşamımız boyunca yeni kimyasal etiketler alır. Bu etiketler, DNA’ya yapışan ve hücrelerimizin belirli bir genetik bilgi segmentini “nasıl okuduğunu” değiştirebilen karbon ve hidrojenden oluşan metil gruplarını içerir. Kimyasal modifikasyonlar “epigenetik” değişiklikler olarak bilinir, yani “genetik” üstünde yer alan bileşenler.
Kimyasal etiketler kendilerini bir DNA zinciri boyunca farklı desenlerde düzenlerler. Bu barkodları andıran desenler, bir kimsenin biyolojik yaşını iki ila üç yıl arasında hesaplamak için kullanılabiliyor. Araştırma, bu değişikliklerin geri dönüşümlü olabileceğini öne sürüyor ancak Hägg sonuçların ön planda olduğunu ve ancak yaşı tam olarak tersine çeviren nedenin tam olarak anlaşılamadığını vurgulamaktadır. Araştırmacılar temel olarak örneğin, kimyasal desenlerin kendileri değişime yol açar mı, yoksa epigenetik saatler sadece “vücuttaki biyolojik işlemin bir göstergesi midir ve bu ilaç karışımı tarafından tersine çevrilmiş mi oldu?” diye sormaktadırlar.
İlk olarak, ilaç deneyi biyolojik saati geri döndürmeyi amaçlamıyordu aksine farklı bir yaşlanma belirtisini tersine çevirmeyi amaçlıyordu: Sözde timus bezinin küçülmesi gibi organların, olgunlaşmamış bağışıklık hücrelerini istilacı patojenleri arayan ve yok eden özel hücrelerin tanımlanmasını hedefliyordu. Ancak araştırmacılar tesadüfen biyolojik saatleri etkilemenin bir yolunu buldular.
Hägg, çalışma hakkındaki en büyük endişenin kontrol grubunun kendine uyguladığı ilaç prosedürünü ihmal etmiş olabilecekleri yönündeki ihtimalin olduğunu söyledi. Ayrıca, çalışma katılımcıların yaşam tarzlarında, sonuçları etkileyebilecek başka büyük değişiklikler yapıp yapamayacağı ya da bir tür “plasebo etkisi” olup olmayacağı üzerine de çelişkiler içeriyor. (Plasebo etkisi, insanların tedavinin herhangi bir fizyolojik etkisinden ziyade tedavinin işe yaradığına dair inancından kaynaklanır.)
Kısaca “epigenetik saati” özellikle neyin geri aldığına bakılmaksızın biyolojik yaşın tersine çevrilebileceği fikri için son derece ilginç gözlem.
Yazar: Nicoletta Lanese 10.09.2019
Çeviri: Mert KÜÇÜKVARDAR
Kaynak: https://www.livescience.com/reverse-aging-biological-clock-drug.html