Günlük aktivitelere ayrılan süre şirket ve ofislerdeki iş dağılım ve yönetimini etkilemektedir. Kuruluşların işleyiş sistemi gibi süreçler de internette geçirilen zamanı etkilemektedir. Bilinç, cinsiyet, yaş, beklenti ve aidiyet gibi etmenlerin etkisiyle bazı insanlar interneti daha makul sebepler için kullanırken maalesef bazı insanlar internet sitelerinde zaman ve sorumluluk duygusunu kaybederek kaybolmaktadırlar. Gerçeklik duygusunun hayal ve sanal arasında kaybolmasından dolayı internet kullanıcıları mantık ve muhakeme yeteneklerini kaybetmektedirler. Kullanıcılar internet tarafından sunulan bilgilerin hangilerinin doğru hangilerinin yanlış olduğunu ayırt edebilme yeteneklerini kaybetmektedirler.
Yapılan araştırmalara göre kadınlar interneti daha çok genel bilgi araştırmaları için kullanırken erkekler interneti daha çok sanal oyun oynamak, şiddet içerikli film izlemek için kullanmaktadırlar. Gece geç saatlere kadar oyun oynamak, kullanıcıların uyku düzenlerini bozmaktadır. Bağımlı kullanıcılar internette daha uzun süreler harcadıkları için fiziksel ve psikolojik sorunlar yaşayabilmektedirler.
Nisan 2021 verilerine göre, Dünya üzerinde 4 milyar 720 milyon internet kullanıcısı bulunmaktadır. Özellikle Çin, Hindistan, Güney Kore gibi ülkelerde internet kullanım süresi yükselmektedir. 2010 yılında problemli internet modelini belirlemeye odaklanmak amacıyla Hindistan’da yapılan bir araştırmada internet sorunları ve ruh sağlığı arasındaki ilişki araştırılmış ve 268 konu açıklığa kavuşturulmak istenmiştir. Araştırmaya 17-25 yaş aralığında 203 kadın ve 63 erkek katılmıştır. Araştırma için Bangalore ve Karnataka şehirlerindeki kolejlerden onay alınarak deneklere internet bağımlılığı testi ve temel veri sayfaları verilmiştir. İnternet bağımlılığı testinde 20 maddelik bir ankete verilen cevaplar toplanmıştır. 5 puanlık Likert ölçeğine göre yapılan bir araştırmada deneklerin %24,6’sı internet kullanımı nedeniyle sık sık sorun yaşadığını bildirmişlerdir.
Bu anket ve buna benzer anket sonuçları göstermektedir ki internet kullanıcılarının önemli bir kısmı dijital okur yazar değildir. Bu konuda oto kontrol sistemlerini geliştirmeye ihtiyaçları vardır.
Hazırlayan: Halil İbrahim İşbilici