Kendinden alıntı yapmak veya kendine atıf yapmak bazı çevrelerde hassas bir konudur. Özellikle de küçümseyerek “alıntı çiftliği” olarak bilinen ve yayınlarının etkisini artırmak için rutin olarak ve kitlesel olarak kendilerinden alıntı yapan veya birbirlerinden alıntı yapan yazarlardan oluşan çevreler. “Alıntı kartelleri” olarak da bilinen bu “alıntı çiftlikleri”nin kötü bilimin ayırt edici özelliği olduğu düşünülürken, çoğu araştırmacı kendinden alıntı için yer olduğu konusunda hemfikirdir ancak mümkün olduğunda uygulamayı sınırlamanın iyi bir uygulama olduğu konusunda hemfikirdir.
Sen türünün tek örneğisin
Kendinizden alıntı yapmak gerekli olabilir. Örneğin daha önce belirli bir tür araştırma yapmış olan tek kişi sizseniz. Kendi çalışmanızdan veya ortak yazarların çalışmalarından alıntı yapmak uygun hareket tarzı olabilir. Scientific American blogunda Hadas Shema, “Herkes kendinden alıntı yapıyor çünkü er ya da geç herkes önceki bulguların üzerine inşa ediyor” diyor. Shema, R. Costas ve diğerlerinin 2010 tarihli “Orta düzey ve bireysel düzeylerde kendinden alıntılar” başlıklı makalesinde şu sözleri aktarıyor:
“Yeni bilgi üretiminin kümülatif doğası göz önüne alındığında, kendinden alıntılar iletişimin doğal bir parçasını oluşturuan işlemlerdir.”
Peki, ya kendinden alıntı yapmak bariz bir şekilde kendini yüceltme ve kendini tanıtmaysa?
H -Index ve S -Index
Bir araştırmacının çalışmasının etkisini ölçmenin basit bir yolu vardır: Dergi Etki Faktörü (JIF). H-indeksinin 20 olması, bir araştırmacının en az 20 alıntı içeren 20 makale yayınladığını gösterir. 20 yıllık araştırmadan sonra, h – indeksinin 20 olması iyi, 40 olması olağanüstü ve 60 olması olağanüstüdür. H – indeksinin avantajı üretkenliği (yayın sayısı) ve etkiyi (alıntı sayısı) tek bir sayıda birleştirmesidir.
Nature dergisine göre 2017 yılında bir profesörün, kendinden alıntıları daha ayrıntılı bir şekilde hesaba katma fikri ortaya çıktı. Şu anda Helsinki Üniversitesi’nde olan bu profesör, h -indeksi üretkenlik göstergesine benzer bir kendinden alıntı dizini veya S-indeksi önerdi. Bu yeni araçla, S-indeksinin 10 olması, bir araştırmacının her biri en az 10 kendinden alıntı alan 10 makale yayınladığı anlamına gelecektir.
Kendine atıf yapmak utanılacak bir şey mi?
Bu puanlama sistemini tasarlayan profesör, amacının uygun şekilde düşük bir S-indeksi için eşikler oluşturmak veya bu konuda kendinden çok alıntı yapanları utandırmak olmadığını iddia ediyor. Verileri kullanmak, belirli teorilerin ve makalelerin etkisini ölçmek için kullanılan başka bir araçtı. Kaliforniya’daki Stanford Üniversitesi’nde meta-bilim konusunda uzmanlaşmış bir doktor olan John Ioannidis’e göre:
“Bu [çalışma], araştırmacıların kendilerinden alıntı yapma oranları nedeniyle kötülenmesine yol açmamalıdır, özellikle de bu oranlar disiplinler ve kariyer aşamaları arasında değişiklik gösterebilir. Sadece eksiksiz, şeffaf bilgi sunuyor. Kendine çok fazla atıf yapılmasının kötü bir bilim insanı anlamına geldiğine karar vermek gibi hükümler için kullanılmamalıdır.”
Kendine atıf polisliği
Kendinden alıntı yapmak yayınlanma olasılığını azaltır mı? Bazı yazarlar bunun mümkün olduğunu söylüyor. Ph.D. Phil Davis, “Thomson Reuters, bir derginin etki faktörünü hesaplarken kendinden alıntıları izliyor ve kendinden alıntı oranları çok yükseldiğinde veya bir derginin kendi alanındaki göreceli sıralamasını değiştirdiğinde bir dergiyi liste dışı bırakabilir” diyor. The Scholarly Kitchen adlı blogda bilim iletişimi uzmanı, “Hiçbir editör, dergiyi ‘zaman aşımına’ uğratan kişi olarak anılmak istemez” diyor.
Dengeleyici bir hareket
“Kendinden alıntı, okuyucuyu yazarın önceki çalışmaları hakkında bilgilendirmek ve arka plan bilgisi sağlamak için gereklidir. Kendinden alıntı oranlarının düşük olması, hakemin yazarın geçmişinin yetersiz olduğuna inanmasına yol açabilirken yüksek oranlar, meslektaşlarının çalışmalarını göz ardı ettiğine işaret edebilir. Bir denge tavsiye edilir” diyor Paul W. Sammarco, Ethics in Science and Environmental Politics kitabında. Bu nedenle özellikle yeni deneylere sahip disiplinlerde olanlar için, dengeleme konusunda iyi şanslar. H-endekslerini artırmak amacıyla kasıtlı olarak arkadaşlarınızdan ve meslektaşlarınızdan alıntı yapmadığınız sürece… Sonuçta hepsi eşit olmalıdır.
Kaynak: research.uh.edu/