2021 yılında neler trend olacak? Innovation Group tarafından hazırlanan ve yılın trendlerine göz atan The Future 100 raporu yayımlandı. 2021’deki olası eğilimleri vurgulayan rapor tüketici davranışlarını inceleyerek tahminlerde bulunuyor.
Bu yıl 7.si yayımlanan ve 10 farklı konuda, 10 trendi ele alan rapor toplamda 100 eğilimi inceliyor. 2020’nin zorluklarından sonra 2021’e umut ve iyimserlikle bakılabileceğinin vurgulandığı raporda yaratıcılık ve yeniliğin her zamankinden daha önemli olduğu bir dünyada markaların izleyeceği yol belirlenmekte. Eğilimler; kültür, teknoloji, seyahat, markalaşma ve pazarlama, yiyecek ve içecek, güzellik, perakende, sağlık, işletme ve finans kategorilerinde incelenmiş.
Pandeminin tetiklediği işsizlik artışının yanı sıra evlerden çalışmaya kitlesel geçişlerin yaşandığı dönemde rapor ilk kez iş trendlerine odaklanıyor. Günümüzde markaların önceden planlama yapmaları ve tüketici davranışlarını anlamaları önemli bir ihtiyaç. The Future 100, hangi trendlerin önemli olduğunu ve neden önemli olduğunu ortaya koyuyor.
Raporun sonunda çeşitli sektör liderlerinden oluşan 21 uzmandan; seyahat ve teknolojiden pazarlama ve güzelliğe, teknolojik yayılmadan doğanın takdirinin artırılmasına tüketici aktivizmindeki sürekli ivmeden evde yemek yemenin primizasyonuna kadar 2021 tahminleri yer alıyor.
Kültür başlığı altında; açık ve kamusal alanlarda yenilikler göze çarpıyor. Buna örnek Precht tarafından hazırlanan parmak izi şeklindeki labirent park (Park de la Distance) verilmiş. Oyunlar eğlenceden çok etkileşimlerin artığı buluşma noktaları haline geldi. Etkinlikler ve konserlerin amaç ve yapılarının değiştiği görülüyor. Topluluklar, kültürel etkinlikler için dijital olarak bir araya geliyor. Pandemi gibi sağlığı tehdit eden durumlar insanları rahatlık ve güvence duygusunu yaratmak için doğada ilham alan tasarımlara yöneltiyor. Doğaya dönüş doğa ile barış dönemi başlıyor.
Teknoloji ve İnovasyon kategorisinde; sanal atletizm, veri sürdürülebilirliği, Deepfake teknolojisi, karma gerçeklik, Stratosfer teknolojileri, bulut tabanlı oyun servisleri, yeniden düzenlenen Silikon Vadisi, Alfa neslini koruma, temassız seyahat ve oto organizmalar başlıklarını görüyoruz. Büyük veri öyle bir hal aldı ki yakın bir zamanda dijital bilgilerin çevreye verdiği zararlardan bu bilgi setlerinin harcadığı enerjilerin ekonomik sonuçları da konuşulanlar arasına girecek. Veri sürdürülebilirliği on yıl içerisinde şirketlerin iklim krizi hedeflerinde büyük yer kaplayacak. Karma gerçeklik ise artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklikten çok daha fazla tercih edilecek. Büyük teknoloji şirketleri sayesinde bulut oyun sektörünün daha da yaygınlaşması bekleniyor.
Seyahat ve konaklama altında pandemiyle birlikte doğaya yönelimin artığı görülüyor. Daha az insanla daha özel alanlar tercih ediliyor. Soyutlanmanın ön planda olduğu mekân tercihlerinin yanında geniş aileler ise daha rahat yer arayışlarına giriyor. Uzun süreli ve açık havada olan programlar tercih edilecek.
Yiyecek ve içecek başlığı altında en fazla “ghost kitchens” (hayalet mutfak) dikkat çekiyor. Yine pandemiyle birlikte paket servise dönüş ve mekân dışında yemeği vurgulayan bu kavrama öncelik artacağı ve bu alanın 2030 yılına kadar yeni bir pazar olabileceği söyleniyor. Paketlemede ise sterilizasyon öne çıkıyor. Devamında ise güvenli ve sürdürülebilir ambalaj çözümleri geliyor.
Sağlık alanında bağışıklığı güçlendirmenin yanında egzersiz teşvik edici ürünler piyasaya hâkim. Sağlıklı yaşamın endüstri haline gelmeye başladığı günümüzde zinde yaşam endüstrisi genişliyor. Modada da teknoloji ve sağlığın öne çıkacağı öngörülüyor.
Güzellik başlığında Z Kuşağı’nın ürün tavsiyesi için YouTube ve TikTok’daki kullanıcıları dikkate aldığı görülüyor. Bu kuşak için dürüstlük önemli. Bilim destekli güzellik ürünlerinde ilgi artışı var.
Markalar ve pazarlama kategorisi altında ise markaların rekabetten ziyade birlik olmaları dikkat çekiyor. Büyük şirketlerin önümüzdeki on yıl için karbon sıfır hedefi var. Sosyal medya aracılığı ile marka reklamlarında artış görülüyor. Kullanıcıların içeriklerinden para kazanmalarına da yine sosyal medyanın büyük katkısı var. Sürdürülebilirliğin yanında büyük markaların da ikinci el satışı gündemlerine aldığı görülüyor.
Perakende sektöründe ise çevrim içi pazarda artış görülüyor. Fiziksel mağazaların yerlerini sosyal ticaret ve influencerlar üstleniyor. E-ticaret artıyor.
Çalışma hayatı başlığı altında eve taşınan ofisler ve sanal ofisler geleceğin çalışma modeli olma yolunda. Pandemi etkisiyle mikro girişimcilik patlaması da söz konusu.
Finans kategorisinde yeni bankacılık uygulama ve modelleri görmek kaçınılmaz. Genç jenerasyon finans bilgisini YouTube gibi platformlar üzerinden tazeliyor. Fin-fluencer’lar onlara destek sunuyor. Sanal para birimlerinde ve genç işsizlikte artış oranı yüksek.
Elif AKÇAY
Raporun tamamını bu linkten ücretsiz indirebilirsiniz.