MIT Technology Review her sene olduğu gibi geleceğin dünyasını şekillendirecek 10 teknolojiyi derlediği “10 Breakthrough Technologies” listesini yayınladı.
2020’nin teknolojileriyle kıyaslamak isteyenler bu linkten diğer çeviriye ulaşabilirler.
Yılın en önemli teknolojilerine gelin, Sophos Akademi olarak birlikte göz atalım.
mRNA Aşıları
Çok şanslıyız. Koronovirüs’e karşı etkili iki aşı da mesajcı RNA’ya (mRNA- İng. messenger RNA) dayanıyor. Geçtiğimiz ocak ayında COVID-19 salgını başladığında, birkaç biyoteknoloji şirketindeki bilim insanları potansiyel aşılar oluşturmak için mRNA’ya bakmakta hızlı davrandılar. Aralık 2020’nin sonlarında, dünya çapında 1,5 milyondan fazla insanın öldüğü bir zamanda, aşılar ABD’de onaylandı ve pandeminin sonunun başlangıcı oldu.
Yeni covid aşıları, terapötiklerde daha önce hiç kullanılmayan bir teknolojiye dayanıyor ve koronavirüs mutasyona uğramaya devam ederse, mRNA aşıları kolay ve hızlı bir şekilde değiştirilebilir. MRNA ayrıca orak hücreli anemi ve HIV için ucuz gen onarımlarının temeli olarak büyük umut vaat ediyor.
GPT-3
Yazmayı ve konuşmayı öğrenebilen yapay zekalar, dünyayı daha iyi anlayabilen ve onunla etkileşime girebilen yapay zekaya doğru büyük bir adımdır. GPT-3, bugüne kadarki en büyük ve en çok okur yazar olanıdır.
Binlerce kitabın metni ve internetin çoğu üzerinde eğitilen GPT-3, insan tarafından yazılmış metni tuhaf gerçekçilikle taklit edebiliyor ve bu da onu makine öğrenimi kullanılarak üretilmiş en etkileyici dil modeli haline getiriyor.
Ancak GPT-3 henüz ne yazdığını anlamadığından bazen sonuçlar bozuk ve anlamsız olabiliyor.
Bu tür bir yapay zekayı eğitmek için muazzam miktarda hesaplama gücü, veri ve para gerekir. Bu da büyük bir karbon ayak izi yaratır ve benzer modellerin geliştirilmesini olağanüstü kaynaklara sahip laboratuvarlarla sınırlar. Yanlış bilgi ve önyargılarla dolu internetten gelen metinler üzerinde eğitilen bir yapay zeka genellikle benzer şekilde önyargılı pasajlar üretir.
TikTok Öneri Algoritmaları
2016’da Çin’deki lansmanından bu yana, TikTok dünyanın en hızlı büyüyen sosyal ağlarından biri haline geldi. Milyarlarca kez indirildi ve yüz milyonlarca kullanıcıyı kendine çekti. Neden? Çünkü TikTok’un “Sizin İçin” adlı içerik akışını destekleyen algoritmalar, insanların çevrim içi olarak ünlü olma yollarını değiştirdi.
Yeni içerik oluşturucuların çok hızlı bir şekilde çok sayıda görüntü alma yeteneği ve kullanıcıların bu kadar çok türde içeriği keşfetme kolaylığı, uygulamanın çarpıcı büyümesine katkıda bulundu. Diğer sosyal medya şirketleri artık bu özellikleri kendi uygulamalarında yeniden üretmek için çabalıyorlar.
Lityum Metal Piller
Elektrikli araçların pazarlaması zorlu aşamalara sahiptir. Diğer araçlara göre nispeten pahalıdırlar ve yeniden şarj olmalarına gerek kalmadan önce, onları yalnızca birkaç yüz mil sürebilirsin ki şarj benzin almaktan daha uzun süren bir olaydır. Tüm bu dezavantajlar, lityum iyon pillerin kısıtlamalarıyla ilgilidir. Bir Silikon Vadisi girişimi, şimdi elektrikli araçları kitlesel tüketiciler için çok daha makbul hale getirecek bir bataryaya sahip olduğunu söylüyor. Buna lityum metal pil deniyor ve QuantumScape tarafından geliştiriliyor. İlk test sonuçlarına göre pil, bir elektrikli aracın menzilini % 80 artırabiliyor ve hızlı bir şekilde yeniden şarj edilebiliyor. QuantumScape ve lityum metal piller üzerinde çalışanlar başarılı olursa, nihayet elektrikli araçlar milyonlarca tüketici için çekici hale gelecektir.
Veri Güvenliği
Teknoloji şirketlerinin kişisel verilerimizin kötü bakıcıları olduğu kanıtlandı. Bilgilerimiz sızdırıldı, hacklendi ve çoğumuzun sayabileceğinden daha fazla kez satıldı ve yeniden satıldı. Belki sorun bizde değil, uzun zamandır bağlı kaldığımız gizlilik modeliyle ilgilidir ki bu modelde bireyler olarak öncelikle kendi mahremiyetimizi yönetmek ve korumaktan sorumluyuz.
Avrupa Birliği, gizlilik düzenlemesinde uzun süredir belirleyici olmuştur. Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) ve katı antitröst yasaları, dünya çapında ilham vericiydi.
Yeni strateji ise AB’nin odak noktasında bireysel gizliliğin korunmasından yurttaşlık görevi olarak veri paylaşımını teşvik etmeye kadar radikal bir değişikliği temsil ediyor. “Data Trusts” bir mekanizma aracılığıyla kişisel veriler için Avrupa çapında bir pazar yaratacaktır. Data Trusts, insanların verilerini onlar adına yöneten ve müşterilerine karşı güvene dayalı görevleri olan bir kamarottur. Bu yeni planla kişisel verilerin Avrupa için önemli bir varlık olarak görüldüğü söylenebilir. Ancak bu yaklaşım bazı soruları gündeme getiriyor. Birincisi, AB’nin topladığı kişisel verilerden kar etme niyeti, Avrupa hükümetlerini sektörü düzenleme konusunda zayıf bir konuma getiriyor. İkincisi, Data Trusts’ın uygunsuz kullanımı aslında vatandaşları kendi verilerine ilişkin haklarından mahrum bırakabilir. Bu girişim- The Trusts Project- 2022 yılına kadar uygulanacak. 7 milyon Euro’luk bir bütçeyle, vatandaşların bilgilerine erişmek isteyen işletmeler ve hükümetler için kişisel ve kişisel olmayan bir bilgi havuzu oluşturacak.
Dijital Temas Takibi
Koronavirüs dünyaya yayılmaya başladığında, ilk başta dijital temas takibinin bize yardımcı olabileceği hissine kapıldık. Akıllı telefon uygulamaları, yakın zamanda yolları kesişen kişilerin kaydını oluşturmak için GPS veya Bluetooth kullanabilirdi. Daha sonra biri pozitif çıkarsa sonucunu uygulamaya girebilir ve maruz kalmış olabilecek diğer kişileri uyarabilirdi.
Ancak dijital temas takibi, virüsün yayılması üzerinde büyük ölçüde etkili olamadı. Apple ve Google, maruz kalma bildirimleri gibi özellikleri hızlı bir şekilde birçok akıllı telefona aktarsa da halk sağlığı yetkilileri, bu tür uygulamaları kullanmaya ikna etmek için mücadele etti (ülkemizdeki HES uygulaması gibi).
Bu pandemiden öğrendiğimiz dersler, bir sonraki salgına hazırlanmamıza yardımcı olacak.
Hiper Hassas Konumlandırma
Hepimiz hemen her gün GPS kullanıyoruz. Hayatlarımızı ve işlerimizin çoğunu değiştirdi. Günümüzün GPS’i 5 ila 10 metre arasında doğruluk gösterse de yeni hiper hassas konumlandırma teknolojileri birkaç santimetre veya milimetre içinde doğruluğa sahip. Bu, heyelan uyarılarından teslimat robotlarına ve sokaklarda güvenle gezinebilen sürücüsüz arabalara kadar birçok yeni olanaklar sunuyor.
Çin’in BeiDou (Big Dipper) küresel navigasyon sistemi Haziran 2020’de tamamlandı ve tüm bunları mümkün kılan şeyin bir parçası. Dünyadaki herkese 1,5 ila iki metre arasında konumlandırma doğruluğu sağlıyor. Yer tabanlı büyütmeyi kullanarak milimetre düzeyinde doğruluğa inilebiliyor. Bu arada, 1990’ların başından beri piyasada olan GPS bir güncelleme alıyor: Kasım ayında fırlatılan GPS III için dört yeni uydu ve 2023 yılına kadar yörüngede daha fazlasının olması bekleniyor.
Her Şey Uzaktan
Yakın zamanda ortaya çıkan salgın dünyayı uzaklaşmaya zorladı. Bu geçişi doğru yapmak özellikle sağlık hizmetleri ve eğitimde kritik bir öneme sahipti. Dünyanın dört bir yanındaki bazı yerler, insanların daha iyi çalışabilmesi için bu iki alanda uzaktan hizmet alma konusunda özellikle iyi bir iş çıkardı.
Çevrim içi bir eğitim şirketi olan Snapask, dokuz Asya ülkesinde 3,5 milyondan fazla kullanıcıya sahip. Hindistan merkezli bir öğrenim uygulaması olan Byju’s ise kullanıcı sayısının yaklaşık 70 milyona yükseldiğini gördü. Ne yazık ki diğer birçok ülkedeki öğrenciler hala çevrim içi dersleriyle boğuşuyorlar. Bu arada, Uganda ve diğer birkaç Afrika ülkesindeki tele-sağlık çabaları, salgın sırasında sağlık hizmetlerini milyonlara çıkardı. Dünyanın kronik doktor eksikliği olan bir bölümünde, uzaktan sağlık hizmeti hayat kurtarıcı oldu.
Çok Yetenekli Yapay Zekâ
Son yıllarda yapay zekâ alanındaki muazzam ilerlemeye rağmen, yapay zekâ ve robotlar, özellikle yeni problemleri çözmek veya alışılmadık ortamlarda gezinmek söz konusu olduğunda birçok yönden hala aptaldır. Dünyanın nasıl çalıştığını öğrenmek ve bu bilgiyi yeni durumlara uygulamak için küçük çocuklarda bile bulunan insan becerisinden yoksunlar.
Yapay zekâ becerilerini geliştirmeye yönelik umut verici bir yaklaşım, duyularını genişletmektir. Şu anda bilgisayarla görme veya ses tanıma özelliğine sahip yapay zekâ, şeyleri algılayabilir ancak gördükleri ve duyduklarını doğal dil algoritmalarını kullanarak “konuşamaz”.
Peki ya bu yetenekleri tek bir AI sisteminde birleştirirseniz? Bu sistemler insan benzeri zekâ kazanmaya başlayabilir mi? Görebilen, hissedebilen, duyabilen ve iletişim kurabilen bir robot daha üretken bir insan asistanı olabilir mi?
Yeşil Hidrojen
Hidrojen, fosil yakıtlar için her zaman ilgi çekici olası bir ikame olmuştur. Temiz bir şekilde yanar, karbondioksit yaymaz; enerji yoğundur, açık ve kapalı yenilenebilir kaynaklardan güç depolamanın da iyi bir yoludur ve benzin veya dizelin yerine geçebilen sıvı sentetik yakıtlar yapabilirsiniz. Ancak şimdiye kadar hidrojenin çoğu doğal gazdan yapılmıştır. Bu süreç yoğun enerji gerektirir ve kirli bir süreçtir. Güneş ve rüzgâr enerjisinin hızla düşen maliyeti, yeşil hidrojenin artık pratik olacak kadar ucuz olduğu anlamına geliyor. Avrupa, gerekli altyapıyı oluşturmaya başlayarak öncülük ediyor.
Çeviren: Elif Akçay