Hollywood filmlerinde, casusluk aracı olarak kullanılan küçük kameralar ve böceklere oldukça sık yer verilmiştir. Washington Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, video teknolojisinin gerçekten ne kadar “küçülebileceğini” bize gösteriyorlar.

Araştırmacılar çalışmaya ilk olarak böceklerin taşıyabileceği ağırlıkta bir kamera geliştirmekle başladılamışlar. Kameranın ağırlığı, yaklaşık olarak bir iskambil kartının onda biri ağırlıktaki 150 miligrama kadar indirilebilmişler.

Daha sonrasında karşılarına çıkan batarya sorununun çözümünü ise kameraya bir ivmeölçer ve mekanik kol eklemekte bulunmuş. Bu sayede kamera sadece böcek hareket ederken çekim yapmaya başlıyor. Mekanik kol yardımıyla sağlanan sağa ve sola dönme özelliği  ise etrafı tarama olanağı sağlamış. Tıpkı bir böcek gibi… Çekimler, bluetooth aracılığıyla 120 metre karelik alan (yani ortalama bir futbol sahası) içindeki herhangi bir akıllı telefona aktarılabiliyor.

Araştırmacıların beyanına göre, çalışma boyunca hiçbir böcek zarar görmemiş.

Bu ilginç çalışma üzerinden ulaşılan tümevarımlar ise bizi daha ilginç bir yere götürüyor: Dünyanın En Küçük Otonom Robotu’na….

Geliştirilen robot, titreşim yoluyla saniyede üç santimetre hareket edebiliyor.

Mevcut modelin batarya ömrü 90 dakika olmakla birlikte, üst modellerin güneş enerjisi ile çalışması hedefleniyor.

Shyam Gollakota: “Araştırmacılar olarak, insanların mahremiyetlerine yönelik endişelerini anlayabiliyoruz. Umuyoruz ki buna yönelik çözümler de geliştirilecektir.”

Beetlecam’lerin araştırma ekibinin temennisi olan biyolojik çalışmalara hizmet etmek için mi yoksa gözetim kapitalizminin bir enstrümanı olarak mı kullanılacağını ilerleyen yıllarda göreceğiz.

Yazan: Ali Berke Demirel