Her fotoğrafınızın bir profil fotoğrafı adayı olması için poz vermeyi öğrenin!
Poz vermeyi öğrendikten sonra renklere bile ihtiyacınız olmayacak.
Harry Guinness
Çoğu insanın cebinde fotoğraf makinesi taşıdığı ve çektiğimiz çok sayıda fotoğrafın sonsuza kadar internette yayınlanacağı bir çağda, bir fotoğraf için düzgün poz vermek, herkesin sahip olması gereken önemli bir beceridir.
Bir podyum modeli gibi görünmek zorunda olmasanız da güzel bir ışıkta kendinizi gösterdiğinizden emin olmalısınız. Poz vermek zor değildir ama pratik yapmadıysanız, muhtemelen bir şeyleri yanlış yapıyorsunuzdur. Merak etmeyin, bunu düzeltebiliriz!
Nasıl poz verilmez?
Leo Tolstoy’dan alıntı yaparsak, iyi poz verilmiş fotoğrafların hepsi birbirine benzer, ama kötü poz verilmiş fotoğrafların hepsi kendine göre kötüdür. Gerçekten de bir fotoğrafta korkunç veya istemeden komik görünmenin sınırsız yolu vardır ve size doğrultulan bir kamera gördüğünüzde bunlardan bazılarını yapıyor olabilirsiniz. İşte klasik hatalardan bazıları:
Zoraki Sırıtış:
Gördüğünüz gibi burada fazla hevesli ve zoraki bir sırıtmamız var. Yüzünüzle ne yapacağınızı bilemediğinizde böyle olur yani kocaman bir gülümsemenin işe yarayacağını düşünürsünüz (oysa yaramaz). Burada da yüzümdeki tüm kaslar şiddetle zıt yönlere çekiliyor. Elektrik çarpmış gibiyim.
Far Görmüş Tavşan:
Devasa bir kamyon, sarsıcı bir güçle size doğru mu geliyor? Az önce gök gürültüsü gibi yüksek bir ses mi duydunuz? Görünüşe göre ben duydum çünkü gözlerim o kadar geniş ki ürkmüş görünüyorum. Bazıları büyük gözleri güzel bir özellik olarak görür ancak “tamamen şaşırmış” görünmeyi hedeflemediğiniz sürece, kendinizi gözlerinizi açmaya zorlamanız kesinlikle sizi daha iyi göstermez.
Çoklu Çene – İkili Gerdan – Gıdı Görünümü:
İğrenerek geri çekiliyormuş gibi görünmek istiyorsan tebrikler, başardın. Aman Allah’ım, sakalımla birlikte üç katlı çenem varmış gibi görünüyor. Fotoğrafı çekilirken de fotoğrafa bakarken de kafam iyi bir yerde değilmiş. Hepimizin bir boynu var bu yüzden belki de boynumuzu kullansak daha iyi olur.
Zırtapoz:
Biri mankenlik ajansını arasın – Blue Steel* geri döndü! Fotoğraflarda manken gibi göründüğünüzün söylenmesi kesinlikle bir iltifat olabilir tabii Zoolander (Zırtapoz) filminde anlatılan süper model Derek Zoolander’ı kastetmiyorlarsa. Daha sonra göreceğimiz gibi hafifçe surat asmak gerçekten işe yarayabilir ama 13 yaşındaki bir Instagram fanatiği bile bu fotoğrafta ciddi bir abartı olduğunu görecektir.
*Komedi filmi Zoolander’da anakarakter olan erkek modelin ünlü pozları arasında Blue Steel adlı bir görünüm var. Kameraya sabitlenmiş gözlerle yapılan büzülmüş dudaklar ve emilmiş yanaklardan oluşur.
Konuşmanın Ortasında:
Eyvah! Fotoğrafı çeken kişiyle –bu örnekte kendimle- sohbet ediyordum ve sonuçta aklım karışmış görünüyor. Size yönelen bir kamera olduğunda, susmak ve görüntünüzün gelecek nesiller için ölümsüzleştirilme olasılığına odaklanmak iyi bir fikirdir. Biliyor musun, dünyanın seni hatırlayacağı resim bu olsa gerek. Tamam, şimdilik bu kadar mazoşizm yeter. Söylemek istediğimi anladığınıza eminim ve muhtemelen aynı hataları yaptığınızı kanıtlayan birkaç fotoğrafınız vardır. Bunların hepsi aynı sorundan kaynaklanıyor; iyi poz vermeyi bilmemek.
Yüzünüzle Poz Vermeyi Öğrenin:
Fotoğraf söz konusu olduğunda, yüzünüz sizin en önemli parçanızdır. Adonis’in vücuduna sahip olmanız önemli değil – akşam yemeğini izleyen beagle cinsi bir köpek gibi gülümserseniz, içinde bulunduğunuz tüm fotoğraflar gülünç görünecektir.
İyi haber şu ki yüz pozu vermek aslında çok basit. Temelde yukarıdaki büyük hatalardan hiçbirini yapmamakla kalmayıp aynı zamanda gözlerinizle, ağzınızla ve çenenizle fotoğraflarda gerçekten iyi görünen üç önemli şeyi yapmalısınız:
Gözlere çalış:
Sadece gözlerinizi kullanarak gerçekte gülümsemeseniz de doğal bir şekilde gülümsüyormuş gibi görünmek isteyebilirsiniz. Bu tekniğe squinch (buruşturma) veya smizing (küçültme) denir. Modeller ve aktörler bunu her zaman kullanır ancak sıradan ölümlüler de bu yöntemle ortalığı sallayabilir. Genellikle özgüvenli, kendinden emin ve seksi görünmenizi sağlar.
-Bir dahaki sefere birisi senin fotoğrafını çektiğinde (pozu yaratan) Tyra Banks’i düşün ve ‘smize (küçült)’.
Göz kısmanın püf noktası, hafifçe kısmaktır ancak çoğunlukla alt göz kapaklarınızla. Üst göz kapaklarınız biraz aşağı inecek ama çok fazla da değil. Gözleriniz kısılmış gibi görünecek ve gözlüğe ihtiyacınız olacak. ‘Squinch (buruşturma)’ terimini icat eden portre fotoğrafçısı Peter Hurley, ihtiyacınız varsa bir video incelemesine sahiptir ancak harekette ustalaşmak oldukça basittir.
Göz kısmak denge işidir: Çok az kısarsanız, hiçbir şey yapmamış olursunuz; çok fazla kısarsanız, gözlüğe ihtiyacınız var gibi görünürsünüz.
Kısık göz başta size pek doğal gelmeyecek ama fotoğraflarda harika görünüyor. Kendinizi rahat hissedene kadar bir ayna karşısında pratik yapmak ve hareketi içselleştirene kadar buna devam etmek iyi bir fikir olacaktır.
Surat asmak için çalış (ama çok fazla değil):
Burnunuz veya kulaklarınızla yapabileceğiniz pek bir şey olmadığından, ağzınız doğuştan önemli bir poz verme aracıdır. Ağzınızla poz vermenin ilk adımı, onunla başka bir şey yapmamaktır. Bunu şöyle açıklayabilirim: konuşmak, peynir diyerek sırıtmak ve abartılı surat asmak yok. Bu üç hatadan kaçınmak, fotoğraflarda anında daha iyi görünmenizi sağlayacaktır.
-Alttaki resim daha doğal, zahmetsiz bir gülümsemeye benziyor. Bozuk ağzıma aldırmayın – asla iki tarafı da eşit olarak kaldıramam.
Ardından, doğal ve gurur verici bir gülümseme görünümü vermek isteyeceksiniz. Bunu yapmak için dudaklarınızı hafifçe birbirine bastırın, ardından ağzınızın kenarlarını yarım bir gülümsemeyle yukarı doğru çekin. Daha yaramaz veya gizemli bir görünüm elde etmek istiyorsanız, ağzınızın sadece bir tarafını hafifçe yukarı çekmeyi deneyebilirsiniz.
Bunu “göz kısma” ile birleştirin ve düzgün bir şekilde gülümsüyormuş gibi görüneceksiniz. Burada zorla açık ağız sırıtmak yok.
Çeneyi ortaya çıkart:
Güçlü bir çene çizgisi fotoğraflarda harika görünür, ancak çoğu insanın normalde poz verirken duruş şekli bunu göstermez.
-Genelde yaptığınız gibi ayakta durmak boynunuzu öne çıkarmaz ve yüzünüzü daha yuvarlak gösterir.
Bunun yerine, güçlü bir foto-çene çizgisi elde etmek için, boynunuzu uzatarak ve başınızı hafifçe öne doğru eğerek burnunuzun ucunu kameraya doğrultarak – biraz Alien’deki göğüs patlaması gibi – abartmanız gerekir.
-Evet, yandan bakıldığında bu doğal değil ama önden görünüşe göre daha belirgin bir çenem var.
Yine bu ilk başta size doğal gelmeyecek ama gerçekten işe yarıyor. Belki de söylemeye gerek yok ancak bu teknik yalnızca önden poz verdiğiniz sürece iyi görünecek -başka herhangi bir açıda birisinin duyamadığınız bir şeyi tekrarlamasını bekliyor gibi görüneceksiniz. Peter Hurley’in de bu hareketi anlatan detaylı bir videosu var.
Hepsini bir araya getiriyoruz:
Evet, artık iyi bir fotoğraf pozunun üç bileşenine sahipsiniz; hepsini bir araya getirmenin zamanı geldi.
-Ve şimdi, çenemi kısıyorum, gülümsüyorum ve abartıyorum. Her birinden dünya kadar farklı bir bütün oluşuyor.
Vücudunu Unutma:
Çoğu fotoğraf için yüzünüzle poz vermek yeterlidir ancak bazen özellikle grup çekimlerinde vücudunuzla da poz vermeniz gerekir. Çoğu zaman çevrenizdeki insanların insafına kaldığınız için durum üzerinde fazla kontrole sahip olmayacaksınız ancak yapabileceğiniz bazı şeyler var.
- Vücudunuzu kameraya doğru 30-45 derece açıyla eğin. Daha ince görünmenizi sağlayacaktır.
- Kollarınızı düz bir şekilde kilitlemeyin veya vücudunuzun yanında sert tutmayın olduklarından daha büyük veya yapay görünürler. Kollarınızı ve bacaklarınızı hafifçe bükün; bu, duruşunuzun daha doğal görünmesini sağlayacaktır.
- Herhangi bir şey tutmuyorsanız (veya kolunuzu birine dolamıyorsanız), elinizle bir bileğinizi kavrayın ve belinize yerleştirin. Rastgele yapın, aksi takdirde kendi nabzınızı alıyormuşsunuz gibi görünecektir. Kollarınızı da çaprazlayabilirsiniz ancak biraz sert görünebileceğinden bunu rahat bir şekilde yaptığınızdan emin olun. Kollarınızı çaprazladığınızda ne kadar yüksekte olursanız, o kadar sert görünürsünüz.
Solda, her şeyi yanlış yapıyorum. Sağ tarafta, tüm ipuçlarını bir arada uyguluyorum. Solda açıkça korkmuş ve rahatsız görünüyorum. Sağ tarafta, az önce tartıştığımız her şeyi uygulayarak muhtemelen insanları bana oy vermeye ikna edebilirim.
Diğer ipuçları ve püf noktaları
En başta söylediğim gibi, poz vermek bir beceridir bu nedenle pratik yapmalısınız. Bir fotoğrafçı tutma çabasına girebilirsiniz ancak farklı tekniklerle uğraşmak veya yüzünüz ve vücudunuz için hangi açıların en iyi olduğunu keşfetmek için bir aynanın önünde 10 dakika harcamak çok daha kolaydır. Verdiğiniz pozlar hakkında bir fikir edindiğinizde, onları tekrar etmeye çalışın ve biraz kas hafızası oluşturun. Böylece size doğrultulmuş bir kamera gördüğünüzde, vücudunuz ne yapması gerektiğini bilir.
Özellikle rüyalara dalmış bir ruh halinde görünmek istemiyorsanız, doğrudan kameranın merceğinden aşağıya bakın ve yapılması en zor şeylerden biri olsa da, fotoğrafı çeken kişiyi ve etrafınızdaki tüm dikkat dağıtıcı şeyleri görmezden gelmeye çalışın. Objektifle göz teması, fotoğrafta göz teması anlamına gelir, bu nedenle tüm dikkatiniz merceğin üzerinde olmalıdır. Mümkünse, kamera ile göz hizasında veya biraz altında olmaya çalışın. Bu herkes için olduğundan daha güzel gösteren bir açıdır.
Söylemeye gerek yok ama bir fotoğrafta iyi görünmek istiyorsanız, gerçekte iyi göründüğünüzden emin olun. Saçınızı düzeltin, kıyafetlerinizin düz olduğundan emin olun ve makyaj yaptıysanız tazeleyin. Bir kamerayla yüzleşmeden önce aynaya hızlıca bakmak her zaman iyi bir fikirdir çünkü saçınız aynı anda her yöne bakıyorsa, güzel poz vermenin hiçbir faydası olmaz.
Bu ipuçları ve biraz pratikle, ihtiyacınız olduğunda “Dünya’nın İkinci En İyi Modeline” layık pozunuzu verebilirsiniz. Fotoğraflarda (neredeyse) her zaman iyi görüneceğinizi garanti ettiği için bu çok kullanışlı bir beceridir. Ne zaman bir kamera bana doğrultulsa, resimdeki diğer herkes korku filmindeki Gremlinler gibi görünse bile ben yakıcı derecede seksi göründüğümü biliyorum.
Çeviren: Şevval Cengiz
