Bulgu: Bilim, batıl inançların çok gerçek olabileceğini söylüyor
Laura Krantz tarafından
Eğer bir merdivenin altından geçmekten kaçındıysanız ya da üzerine basmamak için bir çatlağın üzerinden atladıysanız veya bir sunum yaparken uğurlu bir kazak giydiyseniz, muhtemelen batıl inançlarınız vardır. Bunda utanılacak bir şey yok. İnsanlar binlerce yıldır çeşitli batıl inançlara sahiptir – M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanan batıl inanç davranışlarına dair kanıtlarımız var. Filozof Theophrastus tarafından yazılan o döneme ait bir kitapta bir dizi karakter taslağı yer almaktadır ve bunlardan biri “Batıl İnançlı Adam” hakkındadır. İşte açıklaması:
Batıl İnançlı Adam, ellerini üç pınarda yıkayan, bir tapınak çeşmesinden su serpen, ağzına bir defne dalı koyan ve sonra günün gezintileri için hazır olan adamdır.
Bu pek de gurur verici değildir ve Theophrastus’un batıl inançlı insanları aptal ve mantıksız olarak tasvir ederek biraz alay ettiği açıktır. Bu düşünce günümüze kadar devam etmiştir: batıl inançlar bilimsel ya da rasyonel değildir ve olayların sonuçları üzerinde hiçbir etkileri yoktur. Ama biz merdivenlerden kaymaya, çatlakların üzerinden atlamaya ve şanslı kazaklar giymeye devam ediyoruz. Peki neden?
Birçok psikolog batıl inançların kontrol hissiyle ilgili olduğu konusunda hemfikir. En kötü sonuçlardan kaçınmak ve tam tersine en iyi sonuçları elde etmek istememiz mantıklıdır. Sonucun kesin olduğunu bildiğimiz durumlarda, batıl inançlara dayalı davranışlarda bulunmamız pek olası değildir. Ancak işlerin daha az kesin olduğunu, şansın daha büyük bir rol oynadığını hissettiğimiz anlarda, batıl inançlara geri dönme olasılığımız daha yüksektir. Peki bu davranışlarda bulunmanın gerçekten bilimsel bir yanı var mı?
Öyle olabileceği ortaya çıktı. Almanya’dan bir grup bilim insanı, iyi şans getiren batıl inançların insanların davranışları üzerindeki etkisini test etmek için bir deney yaptı. Batıl inançların katılımcıların bir dizi görevdeki performansını nasıl etkilediğini görmek için bir deney tasarladılar; katılımcıların iki zamanlı testte ne kadar iyi performans gösterecekleri de dahil olmak üzere: bir eşleştirme oyunu (Hafıza gibi) ve sekiz harften mümkün olduğunca çok kelime oluşturmayı içeren bir kelime oyunu. Bu testlerden önce, bilim insanları her bir katılımcıyı aradı ve deneye kişisel bir şans tılsımı getirmelerini söyledi. Daha sonra, her test başlamadan önce, katılımcıların yaklaşık yarısının şans tılsımları ellerinden alındı.
Bilim insanlarının bulduğu şey, uğurlu takılarını saklamalarına izin verilenlerin görevlere girerken kendilerini daha güvende hissettikleriydi. Bunda şaşılacak bir şey yok. Fakat aynı zamanda bu kişiler, takmayanlara kıyasla daha iyi performans göstermişlerdir; bu da batıl inançların aslında bir kişinin kendi yetenek ve becerilerine daha fazla inanmasını sağlayabileceği ihtimalini ortaya çıkarmaktadır. Başka bir deyişle, batıl inançlı olmak işe yarayabilir.
Batıl İnançların Sosyolojik Boyutu
Batıl inançların yalnızca bireylerin psikolojisini değil, toplumsal davranışları da etkilediği görülmektedir. Sosyolojik açıdan, batıl inançların bir toplumun kolektif bilincine yerleşmesi, bireylerin belirli davranış kalıplarını takip etmesine ve bazı olaylara veya günlere karşı toplumsal bir hassasiyet geliştirmesine yol açar. Örneğin, birçok kültürde “13” sayısının uğursuz kabul edilmesi, topluluklar arasında yaygın bir batıl inançtır. Bazı otellerde ve binalarda 13. katın atlanması veya uçaklarda 13 numaralı koltuk bulunmaması, bu inancın toplumsal bir etkisi olduğunun göstergesidir.
Bu tür batıl inançların toplum üzerinde yaratabileceği etkiler arasında, bireylerin karar verme sürecinde zorlanması veya bazı işlerden geri durması da sayılabilir. Örneğin, belirli bir günün uğursuz olduğuna inanan bir kişi, o gün önemli bir iş yapmaktan kaçınabilir ya da kararlarını erteleyebilir. Bu tür toplumsal inanışlar, insanların hem iş hayatını hem de kişisel yaşamlarını etkileyebilir. Batıl inançların etkisi, toplumun genel ruh halini de şekillendirir; bu durum, kolektif kaygı ve korkuların artmasına yol açabilir.
Batıl İnançların Evrimsel ve Kültürel Kökleri
Batıl inançların tarihsel kökenleri incelendiğinde, bu inanışların evrimsel ve kültürel anlamda derin bir geçmişe sahip olduğu görülür. Evrimsel açıdan bakıldığında, insanın bilinmeyen durumlara karşı dikkatli olması, hayatta kalma şansını artırabilir. Tarih boyunca, bilinmeyen tehlikelere karşı geliştirilmiş tepkiler, batıl inançlar gibi irrasyonel inanışların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Örneğin, gece karanlıkta bir ses duyulduğunda hemen tehlikeli bir durum olduğunu düşünmek, insanın tehlikeden kaçmasına yardımcı olabilir. Bu tür tepkiler zamanla kültürel inanışlarla birleşmiş ve batıl inançların yayılmasına yol açmıştır.
Kültürel açıdan ise, batıl inançlar toplumun kolektif hafızasında yer ederek kuşaktan kuşağa aktarılmıştır. Bazı inançlar, bireylerin ve toplulukların birbirleriyle olan bağlarını güçlendirici bir unsur olarak da kullanılmıştır. Örneğin, eski toplumlarda yağmur duasına çıkmak, kötü ruhları kovmak gibi ritüeller, toplumsal dayanışmayı artırıcı bir etki yaratmıştır. Günümüzde bu tür ritüeller birebir olmasa da benzer inanışların etkisi devam etmektedir.
Batıl İnançların Günümüzdeki Etkileri ve Bilimin Yaklaşımı
Günümüzde, bilim ve teknoloji ilerledikçe batıl inançların etkisi azalmış gibi görünse de, bazı insanlar bu tür inançlara sıkı sıkıya bağlı kalmaya devam etmektedir. Bilimsel yöntemlerle doğrulanmayan bu tür inanışların neden hala varlığını sürdürdüğü ise psikologlar ve sosyologlar için önemli bir araştırma konusu olmaya devam ediyor. Araştırmalar, belirsizlik anlarında insanların rahatlamak için batıl inançlara başvurabileceğini göstermektedir. Özellikle stresli durumlarda, bireyler kendilerini daha güvende hissetmek için bu tür inanışlara yönelebilirler.
Sonuç olarak bilim, batıl inançların mantıksız olduğunu gösterse de, bu inançların bireylerin psikolojik durumları ve toplumun genel davranışları üzerindeki etkisini kabul eder. Batıl inançlar, belirsizlik ve kontrolsüzlük hisleri karşısında insanların bir nevi rahatlama mekanizması olarak ortaya çıkabilir. Bu inançlar, bireyleri hem olumlu hem de olumsuz şekillerde etkileyebilir ve bazen kişinin sağlığını ve yaşam kalitesini doğrudan etkileyebilir. Batıl inançlardan kurtulmak tamamen mümkün olmayabilir; ancak bireylerin ve toplumların bu tür inançları bilinçli bir şekilde sorgulamaları ve mantıklı bir perspektif kazanmaları, batıl inançların olumsuz etkilerini azaltmanın en etkili yollarından biri olacaktır.
Kaynak
Science says superstitions can have a very real impact on your life. Popular Science. https://www.popsci.com/science/superstitions-weirdest-thing/