İşimizin Geleceği: Dijital Çağda Türkiye’nin Yetenek Dönüşümü adlı rapor McKinsey&Company Türkiye tarafından McKinsey Global Enstitüsü iş birliği ile hazırlandı.
10 yıldır mesleklerin geleceği hakkında araştırmalar yapan McKinsey & Company yayınladığı 7 sayfalık raporda; Türkiye’de otomasyonun etkisiyle kaybolacak meslekler, yeni ortaya çıkacak işler ve otomasyonun sürekli değişen yetkinlikler üzerindeki etkisini tartışmış.
Dijital teknolojilerin benimsenmesini gelecekteki ekonomik büyümenin en önemli faktörü olarak gören şirket, araştırmalarına göre, 2030 yılına kadar potansiyel verimlilik artışının yüzde 60’ının bu alandan geleceğini öngörüyor. Raporda; otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojilerin ülke ekonomisini güçlendirme potansiyelini göz ardı etmeden, bu potansiyeli gerçekleştirmek için işgücü ile ilgili fırsatların ve zorlukların iyi anlaşılmasını sağlamak adına Türkiye’deki işgücünün yaklaşmakta olan dönüşüme hazırlanması açısından önemi vurgulanmakta.
Araştırmacılar, “McKinsey & Company Türkiye olarak, geçtiğimiz 6 ay boyunca 250 çalışanımızın deneyimi ve McKinsey Global Enstitüsü’nün uzmanlığı ile bu raporu hazırlamak için çalıştık. Otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojilerle gelen verimlilik artışının etkisini, farklı sektörler ve meslekler açısından inceledik. Bireyleri ve kurumları yeni dünyaya hazırlamaya yönelik çalışmalara öncülük etmesi amacıyla, verilerle destekli şekilde Türkiye’deki işgücünün ve yetkinliklerin dönüştürülmesine ilişkin ortaya çıkabilecek fırsatları ve üstesinden gelinmesi gereken zorlukları ortaya koyduk. Raporun, 2030 yılına kadar otomasyon ve verimlilik artışının ülkeye sağlayacağı faydalara ışık tutmasını umuyoruz” dedi.
Teknoloji İşsizliğe Yol Açmayacak Aksine Yeni İş Alanları Yaratacak
Otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojiler Türkiye’de bazı işlerin kaybolmasına yol açsa da verimlilik kazanımları, yatırım artışı ve hizmet ekonomisinin büyümesi ile yeni işlerin oluşması ve 2030 yılına kadar 3,1 milyon iş artışı potansiyeli bulunuyor.
Türkiye’de mesleklerin sadece yüzde 2’sinin tamamen otomasyonu mümkün ancak her 10 meslekten 6’sının yüzde 30 oranında otomatize edilebilir aktiviteleri bulunuyor. Otomasyona karşı direnci daha düşük olan meslek aktiviteleri öngörülebilir fiziksel aktiviteler ile veri toplama veya işleme aktiviteleri. İnsanlarla iletişimin, insan yönetiminin ve uzmanlığın gerekli olduğu aktiviteler ise otomasyona karşı daha dirençli. Otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojilerin birçok sektörde işleri dönüştürerek daha çok sayıda yeni iş yaratması bekleniyor.
Türkiye’de 2030 yılında yaklaşık 33,3 milyonluk bir işgücü ihtiyacı olması öngörülüyor. Otomasyon ve dijitalleşmenin verimlilik ve ekonomik büyüme üzerindeki etkileri sayesinde 2030 yılına kadar 8,9 milyon yeni iş oluşabilir.
Kaybolan meslekler/işler için, 800 mesleği ve 2.000 iş aktivitesini 18 yetkinlik bazında analiz eden ekip, çalışma sonuçlarını 46 ülke ile kıyaslama yaparak değerlendirmiş.
Dünya genelinde mevcut teknolojiler, işlerin %50’sinin otomasyonla yapılmasına olanak sağlayacak nitelikte. Türkiye’de mevcut teknolojilerle her 10 meslekten 6’sı yüzde 30 oranında otomatize edilebilir durumda. Rapordaki analizler, 2030 yılına kadar Türkiye genelinde ortalama yüzde 20-25’lik bir otomasyon seviyesini temel alarak gerçekleştirilmiş.
Türkiye’de işgücünün yetkinliklerini geliştirmesi ve yeni meslekler için yetkinlik kazanması, yetenek dönüşümü için önemli bir rol oynuyor.
Araştırmacılar önümüzdeki 10 yıl içerisinde otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojilerin yaratacağı ekonomik fayda ve sosyal değişimler ile 3,1 milyon iş artışı yaratma potansiyeli olduğunu öngörüyor. Otomasyon ve dijitalleşmenin etkisiyle 7,6 milyon iş kaybolarak yeni işlere dönüşebilecek ve 2030 yılına kadar 8,9 milyon yeni iş oluşabilecek.
Ayrıca, başta teknolojiyle ilgili alanlarda olmak üzere, tamamı yeni 1,8 milyon iş yaratılabilecek. Bu değişimi gerçekleştirebilmek için Türkiye’de işgücünde bulunan 21,1 milyon kişinin mevcut mesleğine devam ederken teknolojiden yararlanarak yetkinliklerini geliştirmesi gerekeceğini ve bu kişilere ek olarak, yeni yetkinlikler kazanma ve meslek değişimi nedeniyle 7,6 milyon çalışan üzerinde otomasyon ve dijitalleşmenin etkisinin daha fazla olması bekleniyor. Ayrıca işgücüne katılacak 7,7 milyon çalışanın gerekli güncel yetkinliklerle donanımlı olması gerekiyor.
İşgücünün daha güçlü sosyal yetkinlikler kazanması ve ileri teknoloji yetkinliklerini geliştirmesi gerekecek.
Gelecekteki yetkinlikler beş kategori altında inceleniyor: fiziksel yetkinlikler, temel yetkinlikler, ileri seviye bilişsel yetkinlikler, sosyal yetkinlikler ve teknoloji yetkinlikleri.
Türkiye’deki çoğu sektörde en çok teknoloji yetkinlikleri ve sosyal yetkinliklere olan ihtiyacın artması bekleniyor. Öte yandan veri girişi ve ekipman işletme/kullanma gibi yetkinliklerde otomasyon kullanımı daha kolay olduğu için temel yetkinlikler ve fiziksel yetkinliklerin çoğu sektörde azaldığı görülüyor.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Elif Akçay