Gece vurgunu hayatımızın içinden bir filmdir. Çünkü her gün okul sıralarında, iş yaşamında gördüğümüz ve kendimizinde bazen dönüştüğü ‘Başarı için her yol mübahtır’ düşüncesiyle hareket eden bir medya çalışanını ele alıyor.
Gökmen Dede yazdı.
Yönetmen Dan Gilroy, Nightcrawler (Gece Vurgunu) filminde yozlaşmış medya, özel hayatın değersizliği, para uğruna ve hırsları uğruna insanın “Başarı için her yol mübahtır” anlayışıyla hareket etmesi ve bunun için sistemin tüm açıklarından faydalanması gibi konuları ele almakta. Bu konuları işlerken baş karakterimiz Lou, yapacaklarıyla insanın bir statü ve hırs uğruna ne kadar insan-dışı hareketler yapacağını bize hayretler içerisinde, biraz da bilindik bir biçimde izletiyor.
Lou Günah Keçisi mi?
Sözlerime ilk başladığım andan beri Lou’nun yaptığı kötülüklerden bahsediyorum fakat haksız sayılmam. Çünkü Lou, filmin henüz ilk dakikasında çitleri keserken (hırsızlık yaparken) görülür. Ve bir polis bunu farkedip onu aramak istediğinde polisle kavga ederek polisin saatini alır ve oradan uzaklaşır. Topladığı hurdaları satmak için gittiği hurdacıdan iş ister ve hurdacı ona cevap olarak ‘bir hırsızı işe almam’ der burada toplumun ona biçtiği rolü görebiliyoruz. Bu söylemin üzerine hurdacıya gülerek dışarı çıkar. Burada bu rolü ve statüyü kabul ettiğini hatta içselleştirdiğini söyleyebiliriz.
Başarı İçin Her Yol Mübahtır
Daha sonra yolda giderken bir kaza görür ve orada durup kazayı incelemeye başladığı esnada iki farklı kanaldan muhabirler olay yerine gelir ve birbirleriyle “Önce ben geldim, görüntüler benim.” diyerek tartışmaya başlarlar. Filmin pek çok yerinde göreceğimiz ahlaki yozlaşma ve meslek etiğinin çiğnenmesi durumlarının ilk örneğini burada görüyoruz.
Muhabirlerin yaptığı çekimlerden sonra Lou bu işle ilgili bir muhabirden bilgi alır. Muhabir bu işten iyi para kazanacağını söyler. Para hayatında önemli bir etken olan karakterimiz Lou’nun zihninde ışıklar çakmaya başlar ve ertesi gün sahilde otururken bir adamın lüks bisikleti dikkatini çeker ve bisikleti çalarak bir dükkana satar. Çalıntı bisikletten elde ettiği sermaya ile bir polis telsizi ve bir video kamera satın alır. Onun için başarıya giden her yol mubahtır ve bir kişinin malını gasp etmek sadece sıradan bir uğraştır onun için çalmak eylemi onun kendi öz belliğini yaralamayacağını biliyor. Belkide etik olarak ahlaki olarak bir suç işlemediğini düşünüyor.
Nina ile İlk Tanışma ve Ortak Çıkarlar
Çalıntı kamerası ile tıpkı o gün karşılaştığı muhabirler gibi olaydan olaya koşarak kayıtlar almaya başlar ve çektiği bu videoları bir kazanca dönüştürmek adına alıcılar bulmak durumundadır. KWLE TV’ye gittiğinde haber müdürü Nina ile tanışır. Elinde şiddet içeren görüntüler olduğunu ve bu görüntülerin çok dikkat çekeceğini iddia ederek ona bu görüntüleri satmak ister. Nina görüntüleri izler ve insanların evinde gizlice girip çekim yaptığını fark eder. Nina’nın ekip arkadaşları izinsiz çekim yayınlamayalım bu hukuka ve medya etiğine aykırı bir durum diyerek onu uyarırlar. Fakat Nina bu görüntülerin reyting getireceğini ve programının daha çok izleneceğini söyleyerek yayınlanmasına müsaade eder. Bu pragmatik bir davranıştır. Reyting oranlarının artması ona kanalda daha kalıcı bir yer sağlayacaktır. Bu yüzden onun için etik ve kanunlar bir önem arz etmemektedir.
Lou’nun getirdiği her haberde şiddetin daha fazla artması ve daha dikkat çekici bir hal alması sebebiyle Nina ve Lou’nun ilişkisi her geçen gün pozitif yöne ilerlemektedir. Lou’da Nina’nın şiddet haberlerine olan ilgisini farkettiği için her geçen gün daha şiddet içeren ve kanlı haberleri çekmeye başlar. Hatta bir kaza haberine gittiğinde olay yeri ona yeterince kanlı ve dikkat çekici gelmiyor bu yüzden polis gelmeden olay yerindeki cesetin yerini değiştiriyor. ve bu şekilde çekim yapıyor.
Daha sonra Nina’nın yanına haberi satmak için gittiğinde Nina gömleğindeki kanı farkediyor ve ona bunun ne olduğunu soruyor. Lou kaçamak birkaç cevap veriyor ama Nina bu durumdan şüpheleniyor. Sahne boyunca Louyu süzüyor fakat ona hiçbir şey söylemiyor. Çünkü Lou onun başarısının anahtarı ve Lou ile çalıştığından beri reytingler hep yükseliyor bu yüzden ona hiçbir şey söyleyemiyor Nina’nın özgür iradesini kullanamaması, ahlaki bir sorumluluk alamaması ve bir takım dış etkenlere bağlı olması determinist bir davranıştır.
Ölüler Beni Mutlu Ediyor
Bir uçak kazası haberine gittiğinde rakip muhabir ona “5 ölü var ve hepsi kül olmuş durumda inanılmaz mutluyum’ diyor bu durum ahlaki yozlaşmanın en büyük örneklerinden biri bu sahne bir insanın hayatının son günü ve diğeri içinse başarı merdivenlerinden sadece bir basamak. Herkes sizi terketsede belleğiniz (vicdanınız) sizi terketmeyecek. Fakat bu adamların başarı hırsı sanırım onları hiç terketmeyecek. Sanırım rakibinin bu en mutlu gününe şahit olan Lou çok kızmış olacak ki ertesi gün JB2 muhabirinin araç altı kablolarını kesiyor. Ve aynı günün akşamında araç kaza yapıyor. Kaza yapan aracın haberini ise Lou yapıyor. Bu artık başarı hırsının çok ötesinde bir durum. Bu yaptıkları ne meslek etiğiyle nede insan ahlakıyla bağdaşmamaktadır. Tıpkı bir hayvan gibi gelişi güzel duygusuz ve değersiz sadece para ve başarı için tüm bunları yapmaktadır.
Korku Evi
Lou bir villaya polisin baskın yapacağı ihbarını duydu ve polisten önce olay yerine giderek suçluların ve ölü insanların videolarını çekti hatta yaralı biriyle göz göze geldi bakışlarıyla bir muhayyerin eşiğinde olduğunu görebiliyorduk fakat anında gözlerini kaçırdı ve çekime devam etti. Yani öyle bir hale gelmişti ki vicdanı bile onu yargılayamıyordu. Daha sonrasında suçluların eşgallerini polisle paylaşmadı. Daha büyük bir haber yapmak için suçluları takip etti ve suçlular bir mekanda yemek yediği esnada polise ihbar etti. Adamlar polisi görünce silahlarını masa altından polise uzattılar ve Lou hala çekim yapıyordu. Ve beklenen oldu polisler vuruldu ve uzun bir kovalamaca başladı. Kovalamacanın ardından araba devrildi ve çırağına (Rick) gidip onu çekmesini söyledi o esnada çırak vuruldu ve öldü. Oda bu görüntüleri kayıt etti. Ahlaki olarak etik olarak yozlaşmış olan Lou artık başarı uğruna her şeyi feda ediyordu.
Lou’nun İmparatorluğu VPN
Bu büyük haberin ardından Lou Nina’ya haberi sattı ve VPN adında bir şirket kuracağını ve kendisini desteklemesini talep etti. Nina Lou’nun kötü karakterini ve ahlaki yozluğunu bilmesine rağmen egoist davranarak reyting ve işi uğruna bunu kabul etti. Ve Lou VPN adlı şirketin sahibi oldu başarı açlığı mesleğin içindeyken kendini hissettirmez fakat yaşlılıkta pişmanlıklar doğurur. Lakin Lou hiç pişman görünmüyordu aksine çok mutluydu. Hatta son sözleri şöyledi:
“Beni gördüğünüz gün hayatınızın en kötü günüdür”.