“Büyüyen ticari çatışmaların ve jeopolitik gerilimlerin yol açtığı aşağı yönlü risklerin belirginleşmesi, dünya ekonomisinin istikrarlı bir şekilde genişlemesini yavaşlatıyor. Uluslararası kurallara hiçbir şekilde uymayan ekonomik faaliyetlerin yayılması, ticari alan sorunlara yol açmakta ve küreselleşme karşıtı duyarlılığı çeşitli yönlerden artırmaktadır. Bu konuların mevcut yönetim yapılarına ciddi sıkıntılar doğurduğu ve bu sıkıntıların üstesinden kararlı bir şekilde gelmek için kurallara dayalı, özgür, adil ve açık uluslararası ekonomik düzen, gelişmiş politika koordinasyonu, güncellenmiş kurallar ve artan uyumla güçlendirilmesi gerekmekte, buna paralel olarak her ülke, uyumlu yapısal reformlarını kararlı bir şekilde yapmalıdır.”
Yukarıdaki giriş, sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gerçekleştirmek için bu yılın başında yapılan B20 Tokyo Zirvesinin açılış konuşmasında dile getirildi. Toplum 5.0 (Süper Akıllı Toplum) idealinin gerçekleştirilmesine yönelik bir yol haritasının çizilmesi niteliğinde olan bu zirve sonrasında çıkarılan raporda ayrıca; dünyanın temel, orta ve uzun vadeli zorluklarla karşılaşmaya devam ettiği, bunlar arasında yoksulluk, açlık, istihdam edilebilirliği etkileyen eksiklik veya yetersiz eğitim, özellikle genç kesimlerdeki sürekli işsizlik, ekonomideki kayıt dışılık, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, sosyal korumayı etkileyen demografik değişim, doğal ve enerji kaynakları üzerindeki kısıtlamalar ve iklim değişikliği ile ilgili konulara genişçe yer verilmektedir.
Bütün bunların acil öncelikler olarak ele alınması; cinsiyet, yaş, etnik köken ve din farkı gözetmeksizin bu sorunların üstesinden gelinmesi; sürdürülebilir ve kapsayıcı gelişme için hedeflerin yüksek tutulmasının şart olduğu dile getirilen zirvede, hükumetlerin, ulus altından uluslararası düzeye kadar bu hedefler için uygun politikaları geliştirerek, toplumlarındaki Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne (SKH) ulaşılmasını desteklemeleri gereğinden bahsedilmektedir. Tüm sektörlerde her büyüklükteki işletme, ulusal/ulusaltı kamu otoriteleri ve diğer paydaşların, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir gelişme için gerekli kaynakları sağlama konusunda her biri yeteneklerine uygun olarak kritik bir rol oynadığı; fakat insan, finans ve entelektüel sermaye kaynakları dahil olmak üzere, mevcut öngörülemezlik ortadan kalkmadığı sürece bunların tamamen harekete geçirilmesinin mümkün olmadığı anlatılmaktadır.
Zirvede, Toplum 5.0 yolunda SKH’nin başarısı için her ülkenin barış ve refahtan aynı oranda zevk almasını sağlayacak ve her ülke tarafından uygulanabilecek 17 hedef belirlenmiştir. Bu hedefler içinde B20 ülkelerinin, 2030 ve daha sonraki bir tarihte dünyanın en acil sosyal, ekonomik ve çevresel zorluklarını aşması için SKH’lerine destek vermesi birinci sırada yer almaktadır. Çünkü tüm işletmelere dünya üzerindeki tüm ihtiyaçları ve istekleri iş çözümlerine çevirebilecekleri yeni bir lens sunan SKH, iş inovasyonunu teşvik ederek, bir finansman kaynağı sağlamakta, ekonomik kalkınma ve istihdam için bir motor gücü oluşturmaktadır.
Bu amaçla, hükümetlerin artan rekabet ve tüketici refahı için Nesnelerin İnterneti (IoT), beşinci nesil mobil iletişim sistemi (5G), Büyük Veri, bulut bilişim, Yapay Zeka (AI), robotik ve blok zinciri, siloları yıkmak gibi ekonomik ve sosyal etkilere gereken önemi vererek, dijital teknolojilerin benimsenmesini teşvik etmesi gerektiği vurgulanan Zirve’de, G20’deki hükümetlerin, iş dünyasının ve sivil toplumun, ekonomik ve sosyal zorlukları çözmek ve yeni değerler oluşturmak için yaratıcılıklarını ortaya koyarak toplumumuzu; Avlanma Toplumu (1.0), Tarım Toplumu (2.0), Sanayi Toplumu (3.0) ve Bilgi Toplumu (4.0) ‘dan sonra, insanlığın bir sonraki aşamasına, yani “Toplum 5.0” a götüreceği açıklanmaktadır.
İş yerlerindeki temel değişiklikleri, bilgi depolamalarının yol açtığı sosyal eşitsizliklerin artmasını ve önemli ölçüde mahremiyetin kaybı ile gözetim toplumunun potansiyel riskleri gibi dijitalleşmenin getirebileceği muhtemel etkileri çevreleyen sorunların olduğu artık bilinmektedir. Bununla birlikte Nesnelerin İnterneti, Büyük Veri ve Yapay Zekanın etkili kullanımı ve son teknolojinin kullanılmasının geleceğin yeni toplumunu oluşturma ile bağlantılı olduğuna inanılmaktadır. Bu teknolojilerin kullanımı 7 alanda fayda sağlamaktadır:
1) Verilerde, insan gözünün görmesinin zor olduğu bilgileri bulmak;
2) Verileri otomatik olarak tanımlamak ve verilerdeki anormallikleri tespit etmek,
3) Daha fazla doğruluk sağlamak,
4) İşletme verimliliğini artırmak ve ekipman arızasını tahmin etmek,
5) Risk yönetimini arttırmak,
6) Bir dizi sektör için pahalı plansız kesintilerden kaçınmak,
7) Yeni ve geliştirilmiş ürün ve hizmetlerin sağlanması.
Zirve’de, hiç kimsenin bu dönüşümün gerisinde kalmaması için kamu-özel iş birliğinin bir zorunluluk olduğu da açıklanmaktadır. Bu amaçla aşağıda belirtilen 7 alanda, iş dünyası ile yakın temas içerisinde somut ve acil politikaların ele alınmasının ve ölçülerin belirlenmesinin hükumetler için bir zorunluluk olduğu bildirilmektedir.
Politikalar ve tedbirler şöyle sıralanmaktadır:
- SKH’nin başarılması için sürdürülebilirlik,
- Farklığı sağlamak için kapsayıcılık,
- Hızla değişen dünyada kısa görüşlülükten kaçınmak için gelecek odaklılık,
- Büyüklüklerine, sektörlerine veya bölgelerine bakılmaksızın, işletmelerin yaratıcılığını, inovasyonunu ve girişimciliğini teşvik etmek için iş odaklılık,
- Hesap verebilirliği ve entegrasyonu sağlamak için şeffaflık,
- Tahmin edilebilirlik ve tutarlılık sağlamak için kurallara dayalılık,
- Çeşitli ülkeler ve paydaşlar arasında işbirliği ve diyalog yoluyla küresel sorunlara çözümler sunmak için çok taraflılık.
Toplum 5.0 projesinin gerçekleşmesi, şüphesiz gerekli hükumet politikalarının hazırlanması ve uygulanması ile yakından alakalıdır. Tokyo’da yapılan zirvede, hükumetlere bu konuda da tavsiyelerde bulunulmaktadır. Toplumun her kesimi için dijital dönüşümün gerçekleştirilmesi, sonraki jenerasyon için veri kullanım politikaları geliştirilmesi, elektronik ticarette Dünya Ticaret Organizasyonu kurallarının uygulanması, çok taraflı bir konsensüs sağlanarak tam zamanlı dijital vergilendirme, siber güvenlik alanında uluslararası ortaklık vb. konularda tavsiyelere uygun gelişme sağlayan toplumların, Toplum 5.0 dünyasına dahil olması mümkün görünmektedir.
Raporun tamamı göz önüne alındığında başta gelişen ve gelişmekte olan ülkeler olmak üzere tüm tarafların Toplum 5.0 projesinin gerçekleştirilmesi için her alanda iş birliğini teşvik etmesi ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri için politikalar üretmesi zaruri görülmektedir. B20 adı ile G20 bünyesinde kurulan birliğin bu hedeflerin gerçekleştirilmesi konusunda daha spesifik konulara eğilerek detaylı raporları sunmak konusunda kararlı olduğu da anlaşılmaktadır.
Not: Bu zirvenin bir devamı niteliğinde gelecekte yapılması planlanan Osaka Zirvesi önemlidir. Çünkü bu raporda dile getirilenlerin ne oranda gerçekleştirilebildiği, 5.0’ın geleceği konusunda önemli bir fikir verecektir.
Abdulkadir Büyükbingöl
Bilişim PhD Adayı