Sophos Akademi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Uygulamalı Felsefe
  4. »
  5. Tüketim Kültüründe Hızla Tüketilen İlişkiler

Tüketim Kültüründe Hızla Tüketilen İlişkiler

Tüketim toplumu modern kapitalist düzenine dayanır. Tüketici; yaşam, hızlı öğrenme ve çabucak unutma tarzındaki yaşamı özetler. Günümüzde bu yaşam tarzını oluşturan tüketimin sürdürülmesini ve yaygınlaştırılmasını sağlayan en yaygın araç ise yeni medya araçlarıdır. İnternet teknolojilerinin gelişmesi, küreselleşme, tüketim toplumunun yaygınlaşması, yaşam tarzı, çalışma ve eğlenme biçimindeki farklılaşmaya ilaveten insanların anlam dünyaları da değişmiş, değerlerin değişimi toplumdaki diğer insanlarla sürdürülen ilişkileri de etkilemiştir. Ünlü Fransız aydını Baudrillard, teknolojinin bireylerin yaşamlarındaki yansımalarını ve bütün bunların asıl değerinin ne olduğu durumunu, her şeyin giderek suni ve sıradan olacağını savunmuştur.

Düzenlenen kapitalist tüketim kültürüne göre hareket edebilecek yeni insan tipi, tükettikçe tüketmek isteyen, bir türlü doyuma ulaşmayan, kendine sunulan her şeye sahip olmaya çalışan bir varlıktır.  Bu nedenle de toplum kaynaklarını israf etmekten kaçınmayan, toplumsal ve dini değerlerini bile tüketim amacıyla hiçe sayan, etrafına duyarsız ve kendisinden başkasını düşünmeyen bencil bir insanı tanımlar.

Temeli mutluluğa ve hazza dayanan tüketim olgusunun atında yatan esas güçler ise insan ihtiyaçları, istekleri ve arzuları olduğundan tüketim kültürü, genellikle hedonizmi, burada ve anında zevk peşinde koşulmasını, dışavurumsal hayat tarzlarının geliştirilmesini, narsistik ve bencil kişilik tiplerinin yetiştirilmesini niteler. Hedonizm terimi, genellikle duygular vasıtasıyla tatmin olmayı ifade eder ve haz arayıcılığıyla bireyin kendisini zevke adamasını vurgular. Hedonik veya hazcı tüketim ise tüketimin haz boyutundan tat almak olarak ifade edilir. Dolayısıyla çağımızda dikkat çeken hedonist (hazcı) bir kültür, sürekli zihinlere aşılanmaktadır. Tüm insani ilişkiler ise sevgi, aşk ve dostluk gibi giderek maddeleşmeye başlamıştır. Bireyin kendi dışındaki insanları önemsememesinde ortaya çıkan değişim, çeşitli toplumsal alanlarda derin etkisini göstermektedir.

Duygusallık, Romantizm, Aşk 1990’lı Yılların Başında Bitti Mi?

Bireyin bir ürün haline gelip hızla tüketilmesine sahne olan tüketim kültürü,  ilişkilerde de etkisini göstermektedir. Her şeyin kolay ulaşıldığı ve hızla tüketildiği modern dünyamızda, kalıcı ilişkiler yerini kısa sürelik geçici ilişkilere bırakmaktadır.

Toffler’a göre yerlerin, nesnelerin ve bireylerin hayat içindeki değişim ve devir hızı bir araya geldiğinde, insanlardan beklenen uyum yapma eylemi zor ve karmakarışık olmaktadır. Dolayısıyla, gitmekte olduğumuz yolun sonunda hızlı tüketilen geçici ilişkilere dayalı bir toplum mevcuttur.  Söz konusu bu geçicilik belirsizliği, gelecek korkusunu ve kültür şokunu beraberinde getirmektedir. Bu bağlamda geçicilik, tüketim toplumu ve kültürü boyutunda “kullan-at-yenisini al” davranışıyla özdeşleşmektedir.

Artık ilişkiler “kullan at” formatına göre yaşanıyor.

Sahip olduğumuz şeyleri çok kolay harcayabiliyor gerisini düşünmeden insanları bile kullanıp atıyoruz. İlişkilerimize hemen başlıyor ve daha iyi bir seçenek bulduğumuzda da hemen ilişkilerimizi sonlandırıyoruz. Her şeyin hızlı tüketildiği bir devirde sevgili, eş, dost değiştirmek sıradan bir durum haline gelmiş. Kadın-erkek ilişkileri duygulara değil, bedensel tatmine dönüşmüş durumda. Ciddi ilişkilerden ziyade genellikle güne eşlik edecek insanları bulma peşindeyiz. Anlaşmaya, emek harcamaya gerek duymuyor ve koşulsuz sevmek istemiyoruz artık.

Sonuç olarak, hayatımızın hemen her alanında egemen olan “kullan-at” anlayışı ile cep telefonlarımızı değişir gibi eş, dost, sevgili değiştirmek sıradan bir hal almış durumda.  “Biri gider, biri gelir” mantığı ile davranan insan, belki farkında olmasa da ilişkilerini nasıl hızlı tüketiyorsa, kendisi de o şekilde hızlı tükenmektedir. Bugün o birilerini kullanıp atıyorsa, yarın da elbet bir başkası onu kullanıp atacaktır.

Lefebvre, modern erotizmin gündelikte gizli olan tatminsizliği gösterdiğini savunmuştur. Modern dünyada tatmin an’lıktır ve geçiciliğin kavramıdır. Her ne kadar arzuladığımız şeylere sahip olduğumuz anda tatmin duygusu yaşıyor olsak da bu çok kısa sürer ve ardından başka bir şeyi arzulayışımız tatminsizliğin sürekliliğinin göstergesidir.

Tüketim bir özgürlük gibi sunulsa da hızlı tüketim ile insanlar daha özgür ve daha mutlu hale gelememişlerdir. Bu noktada çağımızda, insanların yalnızlık ve güven sorunu yaşamalarında ve giderek daha mutsuz hale gelmelerinde pek çok toplumsal nedenin yanında tüketimin de etkili olduğunun belirtilmesi doğru olacaktır. Aşk gibi içinde birçok farklı duyguları sınırlı bir bellekte yaşamaya çalışan modern insanın; sevgi, saygı, emek gibi kavramları herhangi bir tüketim nesnesi gibi görmesine sebep olmuştur. Bu kavramların öneminin azalması, beraberinde bireylerin duygusal olarak kendilerini boşlukta hissetmelerini, hayal kırıklıklarını, depresif ruh halini ve en nihayetinde ilişkilerinde mutsuzluğa neden olmalarını getirmektedir.

Teknoloji bizleri yakınlaştırdı; sesli mesajlar ve görüntülü aramalar iletişimi kolaylaştırdı ve seçimlerimizi artırdı. İstediğimiz insanlara eskiye göre daha kolay ulaşıyor, örneğin dating uygulamaları aracılığı ile kısa bir sürede ilişki kurabiliyoruz.  Fakat hızlı tüketilen fast food tarzı ilişkiler, duygusuz, kısa süreli bir heyecan ve mutluluktan başka bir şey değildir ve geriye kalan ise çoğu zaman pişmanlıktır. Öte yandan toplumdaki diğer insanları düşünme ve önemseme davranışları olarak toplumsal-insani değerler eksildiğinde psiko-sosyal insan ihtiyaçlarını tamamlayabilecek imkânlar da azalmaktadır. Dolayısıyla tüketim toplumunda insanlar farkında olmasalar bile giderek yalnızlaşmaktadır.

Ulkar Gulmammadzada

Kaynaklar

Açıkalın, Sezgin –Yaşar, Mine (2017), “Hedonik ve Faydacı Tüketim Bağlamında Tüketici Davranışlarının İncelenmesi: Gençlerin Hedonik Tüketim Eğilimlerini Belirlemeye Yönelik Bir Araştırma”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt:10, Sayı:48, Şubat, (570-585).

Akkoç, A. (2019), “Tüketim Toplumunun Toplumsal Değerler Üzerindeki Etkisi”, Sosyoloji Araştırmaları Dergisi, Cilt:22,  Sayı:2,  Ekim, (1-25).

Baudrillard, J. (2016). Tüketim Toplumu: Söylenceleri Yapıları. H. Deliceçaylı & F. Keskin (Çev.). 8. Basım. İstanbul: Ayrıntı Yayınları.

Featherstone, M. (2013). Post Modernizm ve Tüketim Kültürü. M. Küçük (Çev.). 3. Basım. İstanbul: Ayrıntı Kitabevi.

İslamoğlu Ahmet Hamdi-Altunışık Remzi (2013), Tüketici Davranışları, 4.Baskı, İstanbul: Beta yayınları.

Lefebvre, H. (2016),  Modern Dünyada Gündelik Hayat,  İstanbul: Metis yayıncılık.

Toffler, A. (1981): Gelecek Korkusu Şok, (Çev: Selami Sargut), 3.Baskı, Altın Kitaplar, İstanbul.

Torlak, Ömer (2000): Tüketim, İnkılâb Yayınları, İstanbul.

İlgili Yazılar

2 Yorum

  1. Yasin - -

    Cok yerinde ve akademik bir yazı olmus . tebriklee

  2. İbrahim - -

    Ellerinize sağlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir