Watergate skandalı, gazetecilik etiği bağlamında örnek bir olaydır çünkü gazeteciler, güçlü bir hükümet yetkilisinin yanlışlarını açığa çıkarmak ve kamuoyunu bilgilendirmek için cesurca hareket ettiler. Bu olay, basının demokratik bir toplum içindeki önemini vurgularken aynı zamanda gazetecilerin etik standartlara bağlı kalarak toplumsal sorumluluklarını nasıl yerine getirebileceklerini de gösterdi.
Watergate, ABD’nin başkenti Washington’da ofis ve konutlardan oluşan bir sitenin adından geliyor. Haziran 1972’de Watergate sitesinde, Demokrat Parti’ye bağlı Demokratik Ulusal Komitesi’nin (DNC) ofislerine dinleme cihazı yerleştirmeye çalışan 5 kişinin yakalanmasıyla ortaya çıkıyor.
İlk etapta hırsız oldukları düşünülen 5 kişinin Cumhuriyetçi Parti’yle alâkaları yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Zira bu 5 kişinin harcamaları Başkan’ı Yeniden Seçtirme Komitesi tarafından finanse edilmişti. Nixon Hükümeti bu iddiaları reddetti.
Hırsızların yargılanması sırasında ortaya çıkan bilgiler ışığında “ABD Temsilciler Meclisi”, Yargı Komitesi’nin ek soruşturma yetkisini arttırdı ve “ABD Senatosu” skandalı incelemek için özel bir soruşturma komitesi oluşturdu.
Muhalefet ve Washington Post’tan gazeteciler Bob Woodward ve Carl Bernstein skandalın peşini bırakmayınca olaylar iyiden iyiye büyüdü ve davalar açıldı. Nixon ses kayıtlarını teslim etmek zorunda kaldı. Başkan Nixon’un Haldeman ile yaptığı görüşmenin ses kayıtlarını inceleyen yetkililer, ses bandının bir bölümünün silinmiş olduğunu tespit etmişti. Belgelere göre, ses bandındaki kayıp bölümün yanlışlıkla silindiğini anlatan Nixon, ifadesinde bandın silinen kısmında ne söylediğini hatırlamadığını belirtti.
Nixon’un İstifası
Watergate skandalı o dönemin Amerikan basınında gündemi uzun süre işgal etti. Nixon kameraların karşısında başkanlık görevinden istifa edeceğini açıkladı. Nixon; “Hiçbir zaman görevimi yarıda bırakan bir siyasetçi olmadım. Başkanlık dönemim bitmeden istifa etmek yapıma aykırı bir durum. Ancak başkan olarak önceliği Amerika’nın çıkarlarına vermem gerektiğinin bilincindeyim” diyerek görevinden ayrıldı.
Medya Etiği Neydi?
Medya etiği, gazetecilik ve iletişim alanlarında çalışan profesyonellerin, haber ve bilgi yayınlama süreçlerinde izlemeleri gereken ahlaki standartları belirleyen bir disiplindir. Bu etik kurallar, doğruluk, tarafsızlık, dürüstlük, mahremiyetin korunması, çıkar çatışmalarının önlenmesi gibi temel prensiplere dayanır. Medya etiği, toplumun güvenini kazanma, kişinin kendine karşı vicdanını rahat tutabilme, bilgiye dürüst ve adil bir şekilde erişme hakkını koruma ve demokratik süreçlere katkıda bulunma amacını taşır.
Watergate ve Medya Etiği
Gazeteci etiği açısından, Watergate olayının ortaya çıkması ve soruşturmanın gelişimi, gazetecilerin kamu görevini yerine getirme ve demokratik süreçlere katkıda bulunma sorumluluğunu vurgular.
Washington Post gazetesi muhabirleri Bob Woodward ve Carl Bernstein, Watergate skandalını aydınlatmak için büyük bir çaba harcadılar ve bu olaya ilişkin önemli bilgileri ortaya çıkardılar. Woodward ve Bernstein, haberlerini doğrulamak için titiz bir çalışma yaptılar ve tarafsız bir yaklaşım benimsediler.
Sorumluluk: Gazeteciler, topluma karşı sorumluluk taşırlar ve önemli meseleleri açığa çıkarmak, kamuoyunu bilgilendirmek ve demokratik süreçlere katkıda bulunmak gibi görevleri vardır. Woodward ve Bernstein, bu sorumluluğu yerine getirme konusunda örnek bir tutum sergilediler.
İnsanların mahremiyetine saygı: Gazeteciler, haber yaparken insanların mahremiyetine saygı göstermelidir. Watergate skandalı sürecinde, gazeteciler halkın haklarını korurken aynı zamanda adil ve etik bir yaklaşım benimsemeye özen gösterdiler.
Bağımsızlık: Gazeteciler, bağımsız bir şekilde haber yapmalı ve politik etkilerden uzak durmalıdır. Washington Post ekibi, olayları tarafsız bir şekilde ortaya koymak için bağımsız bir gazetecilik anlayışını sürdürdü.
Watergate skandalı, gazetecilik etiği bağlamında örnek bir olaydır çünkü gazeteciler, güçlü bir hükümet yetkilisinin yanlışlarını açığa çıkarmak ve kamuoyunu bilgilendirmek için cesurca hareket ettiler.
Bu olay, basının demokratik bir toplum içindeki önemini vurgularken aynı zamanda gazetecilerin etik standartlara bağlı kalarak toplumsal sorumluluklarını nasıl yerine getirebileceklerini de gösterdi.
Esra ÇOBAN
E-mail: 666esrac@gmail.com
Görsel kaynakça