Beyin aktivitesini izleyen iki farklı sinirsel görüntüleme çalışmasına dayanan bir rapor, gerçeği söyleyerek kazanılan bir ödülün, hile yaparak kazanılan bir ödülden daha çok mutluluk verdiğini ortaya koyuyor.
Toronto Üniversitesinde hazırlanan rapor, geçtiğimiz günlerde Neuropsychologia ve NeuroImage adlı uluslararası nöroloji dergilerinde yayınlandı. Sosyal Bilimler ve Beşeri Bilimler Araştırma Konseyi tarafından kısmi finansal destek alan araştırmasında Profesör Kang Lee, “Bulgularımızla birlikte insanların doğruyu söylemesinin farklı birçok durumda yalan söylemekten çok daha ödüllendirici bulduklarını gösteriyor.” diyor.
Araştırmadaki bulgular, Çinli katılımcıların yakın kızılötesi spektroskopi adlı yeni bir beyin görüntüleme yöntemi kullanan iki çalışmasına dayanıyor. Araştırmalarda ilk olarak insanların yalan yerine doğruyu söylemesinin daha iyi veya daha kötü hissettirip hissettirmediğine ilişkin soruyu ele alındı. İki farklı kandırma-aldatma tipi araştırıldı. Birinci dereceden aldatmada alıcı, aldatıcının yalan söylediğini bilmiyor. İkinci dereceden aldatmada ise aldatıcılar, pokerde blöf yaparken olduğu gibi, alıcının niyetlerini bildiğinin tamamen farkındalar.
Araştırmacılar, yalancının kortikal ödüllendirme sisteminin, yalan yerine doğruyu söylemeyi tercih ettiklerinde ödüllendirildiğini fark ettiler. Bu, her iki aldatma türü için de geçerliydi.
Araştırmacılar ayrıca her iki aldatmacada yalan söylendiğinde, beynin frontal lobunda daha fazla hareketlenme olduğunu belirttiler. Yalan söylendiğinde beyin daha fazla çaba harcıyor ve daha fazla nörolojik kaynak kullanılıyor.
Araştırmacılar, bu çalışmanın yalanın altında yatan sinirsel mekanizmaları her yerde ve sıklıkla insan davranışlarının anlaşılmasını sağlayacağını ve gerçeği söyleyerek ya da yalan söyleyerek farklı sinir tepkilerine sahip olabilecek patolojik yalancıların teşhis edilmesine yardım edeceğini umuyorlar.
Çeviren Muhammed Şahin
Kaynak: Sciencedaily| Liars find it more rewarding to tell/ Jan 23, 2014.