Hızlı dijital parçalanma ve dönüşümün değiştirdiği bu dönemde, dil de hızlıca bozulmaktadır. Özellikle iş dünyasındaki ağ oturumlarında yaşanan en hararetli tartışmalardan biri, “dijitalleştirme” ve “dijitalleşme” kavramları arasındaki fark üzerinedir. Bu iki terim hakkında yoğun bir kafa karışıklığı yaşanmaktadır.
Özellikle bilimsel olmayan tartışmalarda bu iki terim birbiriyle karıştırılır ve hayatın tüm alanlarına genişleyen dijital dönüşüm dalgasına belli belirsiz bir şekilde bağlanır. Dijital yerlilere – özellikle “dijital doğanlar” topluma, ikisi arasındaki fark anlamsız gelebilir. Fakat fiziki mağazalarla iş yapan liderlerin planlama süreçlerini netleştirebilmeleri için daha net tanımlara ihtiyaçları vardır. Bu yüzden şimdi, iş dünyasında ne tür farkların ortaya çıktığına bir göz atalım:
Gartner, “dijitalleştirme”nin “analog içeriği dijital içeriğe dönüştürme” işlemi olduğunu ileri sürer. Kısaca dijitalleştirme, analoğu dijital forma çevirme sürecidir. Basit birkaç örnek: Bir analog müzik parçasını – vinil kaydını dijital bir dosyaya dönüştürmek… Bir fizikî mağazayı sanal mağazaya dönüştürmek.
Dijitalleşme ve Dönüşüm
Daha sonra Gartner, “dijitalleşme”yi “bir iş modelini değiştirmek ve yeni gelir ve değer üretme fırsatları sağlamak için dijital teknolojileri kullanma zamanı” olarak tanımladı. Buna göre dijitalleşme, dijital işletmeye geçiş sürecidir. Bunun örnekleri arasında dijital teknolojilerin kontrolü altında üretim süreçlerinin dönüştürülmesi ve otomatikleştirilmesi bulunmaktadır. Bu, daha önce manuel iş akışlarının yeni ürünler üretmede otomatikleştirilmesinde gözlenir.
Dijital Yapmak – Dijital Olmak
Analist firması Deloitte, benzer bir yaklaşımı benimseyerek dijitalleştirmeyi “dijital yapmak [doing digital]” olarak; dijitalleşmeyi ise “dijital olmak [beig digital]” olarak tanımlamaktadır. Dolayısıyla bu sadece temas noktalarının sayısallaştırılması meselesi değil, aynı zamanda geleneksel organizasyonunuzu dijital bir organizasyona dönüştürmek, aslında şirketinizi dijital olarak merkezde tutmaktır.
Popüler bir örnek üzerinden açıklayayım: Dijitalleştirme (veya sayısallaştırma), Star Trek’in ışınlanma makinesinin (Bu arada Yıldız Savaşları hayranı olduğumu itiraf edeyim) vücudunuzu rakamlara dönüştürmesiyle, dijitalleşme ise tüm süreci ve ışınlanma işini en son teknolojik stratejilerle dönüştürme işiyle ilgilidir. Bu yüzden ben, dijitalleşmenin temelde farklı sektörlerdeki bütüncül dönüşüm sürecine dayandığını öneriyorum. Değişim potansiyeli, bu dijitalleşme yolculuğu tarafından önerilmektedir.
Yukarıda verilen tanımları benimsediğimizde vizyon, plan ve başarımızdaki değişim olanağı hakkında daha verimli bir iletişim kurabiliriz. Dijital dönüşüm, dijitalleşmenin verimli alanında yürütülmektedir.
Yazan: Datuk Yasmin Mahmood
Çeviren: Duygu AYDEMİR
Kaynak: https://mdec.my/blog