Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından kabul edilen bir öneriye göre, devletler cinsiyetçilikle mücadelelerini yaşamın her kesiminde hızlandırmalıdır.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplumdaki cinsiyetçilik bilincini arttırmış olan #MeToo ve diğer son hareketlere yanıt olarak, cinsiyetçiliğin uluslararası alanda kabul edilen ilk tanımını da içeren cinsiyetçilikle mücadele önerisini kabul etti.
Tavsiye, cinsiyetçiliğin kadınlar ve erkekler arasındaki “tarihsel olarak eşit olmayan güç ilişkilerinin” tezahürü olduğunun altını çizmekte, bunun da ayrımcılığa yol açtığını ve kadınların toplumda tam olarak gelişmesini engellediğine vurgu yapmaktadır.
Bütün sektörlerde ve tüm toplumlarda yaygın, geçerli olan cinsiyetçilik ve cinsiyetçi davranışlar toplumsal cinsiyet kalıp yargılarına dayandığından ve güçlendiğinden dolayı, reklam, medya, istihdam, adalet sektörü, eğitim ve spora kadar cinsiyetçiliğin gerçekleştiği kapsamlı bir önlemler ve alanlar listesi aracılığıyla, cinsiyetçilik ilk kez yasal bir metinde tanımlandı.
Üye devletlerin, yönergeler ve uygulamadaki ilerlemeyi izlemelerini ayrıca alınan önlemler ve elde edilen ilerlemeler konusunda Avrupa Konseyi Cinsiyet Eşitliği Komisyonu’nu bilgilendirmelerini istemektedir. Öneri, kadınların değil, bazen de erkeklerin karşı karşıya kaldığı konuları ele almayı amaçlamaktadır. Ayrıca cinsiyetçilik ile kadınlara yönelik şiddet arasında özellikle bağlantı kurmakta ve “günlük” cinsiyetçilik eylemlerinin, “fırsat ve özgürlüğü sınırlayan bir korkutma, ayrımcılık, dışlanma ve güvensizlik ortamı yaratan” ve süreklilik içeren şiddetin bir parçası olduğunu belirtmektedir.
Önerilen eylem örnekleri arasında hem cinsiyetçiliği kınayan hem de cinsiyetçi nefret konuşmasını tanımlayan ve suç sayan, cinsiyetçi davranış kurbanları için uygun çareler sağlayan yasal reformlar yer almaktadır. Öneri, devletlere, kamuoyunu şekillendirecek, cinsiyetçiliği kınayacak bir konumda olan özellikle politikacılar, dini, ekonomik ve toplum liderleri ve diğerleri gibi kamu figürlerine “hızlı tepkiler” de dahil olmak üzere bilinçlendirme önlemlerini kullanmaya çağırmaktadır. Öneri ayrıca dil ve iletişimin “erkeksi modelin hegemonyasını kutsamaması” gerektiğini vurgulamaktadır. Eğitmek, bilinçlendirmek ve cinsiyetçi davranışları önlemek için basmakalıp olmayan iletişimin kullanılmasını gerektirir. Örneğin, cinsiyetçi ifadelerin kullanımını sona erdirmeyi ve cinsiyete duyarlı dili kullanmayı önermektedir.
Öneri, yeni teknolojilere de odaklanır. İnternet ve sosyal medya, ifade özgürlüğünü ve cinsiyet eşitliğini desteklese de “faillerin” “kötü niyetli düşünceleri” ifade etmesine ve kötü niyetli davranışlarda bulunmasına izin verebilir. Yapay zekâyı ve algoritmaların mevcut cinsiyet klişelerini “nasıl iletebileceğini ve güçlendirdiğini” dikkate alır ve bu nedenle cinsiyetçiliğin sürekliliğine katkıda bulunabilir.
Çeviri: Duygu Aydemir
Kaynak: https://www.coe.int/en/web/istanbul-convention/-/council-of-europe-adopts-first-ever-international-legal-instrument-to-stop-sexism