Sophos Akademi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Bilişim ve Teknoloji
  4. »
  5. Dijitalleşme Yolunda Türkiye

Dijitalleşme Yolunda Türkiye

Son zamanlarda hangi alan olursa olsun yazılan yazılarda mutlaka dijitalleşmeye değinildiği rahatlıkla gözlenebilir. Pandeminin etkisiyle hayatlarımızda kaçınılmaz son olan dijitalleşme özellikle eğitim ve iş alanında başı çekmektedir. Dijital Türkiye Platformu da virüsün hızlandırdığı dijitalleşmenin trendlerini analiz etmiş, Türkiye için yol haritası sunarak önerilerde bulunmuş.

Dijital teknolojilerin COVID-19 süresince toplum ve vatandaşlar için ne kadar gerekli olduklarını kanıtladığını dile getiren Dijital Türkiye Platformu Başkanı Faruk Eczacıbaşı’na göre “Birçok vatandaş, işletme ve kamu sektörü kurumu son bir yılda büyük bir ‘dijital sıçrama’ yaptı. Birkaç ay içinde, gerçekleşmesi yıllarca sürecek dijital dönüşümü gördük. Bugün, devlet, özel sektör ve bireylerin dijital dönüşüm planları ve atacakları adımlar her zamankinden daha önemli hale geldi. Planlar, çevik, sürdürülebilir, esnek ve dünyanın gelişmiş ülkeleri ile paralel oluşturulmalıdır. Türkiye’nin dijitalleşme yolunda alt yapı, eğitim- uzman ve araştırmacı eğitimi, genç ve yetişkin eğitimi, yeni yetenekler ve meslekler eğitimi ve de veri/ açık veri kavramlarında alacağı yollar kaderini belirleyecektir” dedi.

Dijital Türkiye Platformu; TBV, TÜBİSAD ve TESİD iş birliğiyle ile kurulmuştu. Platformu’nun, KPMG Türkiye ile hazırladığı “Dijitalleşme Yolunda Türkiye” raporunu birlikte inceleyelim.

Rapor dijitalleşme trendlerini; Strateji ve değer yönetimi, Akıllı otomasyon, Veri ve analitik, Modern iş gücü, Risk ve uyum ana başlıkları altında değerlendirmiş.

Bu başlıklar altında ise;

  • Toplum 5.0,
  • Küresel Ekonomide Siyah Kuğu Kavramı,
  • RPA’dan Akıllı Otomasyona,
  • Bulut Stratejisi,
  • Akıllı Şehirler,
  • Bağlanabilirlik ve Nesnelerin İnterneti,
  • Değişen İş Dünyamız ve Çalışma Hayatımız,
  • Dijital Dünyada Etik,
  • Dijitallaşme ve Siber Güvenlik kavramlarına genişçe yer verilmiş.

Rapora göre akıllı otomasyon çağı ve çevrim içi öğrenme hem teknolojik farkındalığın artmasını hem de kültürel gelişmeyi sağlayacak. Dijitalleşen Türkiye’nin 2025 hedeflerini ise eğitim (e-devlet kullanım oranının yüzde 80’e ulaşması), bağlanabilirlik, bulut bilişim, dijital servis kullanımının artması, fırsat eşitliği ve girişimci yaklaşımların benimsenmesi oluşturuyor.

Strateji ve değer yönetimi

Yıkıcı teknolojiler mevcut ürün ve hizmetlerin yerini aldıkça ve yeni fırsatların kilidini açtıkça belirsizlikler oluşmaktadır. Bunun için kurumsal yeniliklere yatırım yaparken, doğru zamanda doğru dijital teknolojilerin seçimi, önümüzdeki dönemde ortaya çıkabilecek farklı risk durumlarına hazırlık ve dijitalleşmenin gerektireceği yetenek değişimi gibi konuları içerecek güçlü ve çevik stratejiler geliştirilmesi gerekmektedir.

Risk ve uyum

Dijital teknolojilerin hayatımızda daha fazla yer edinmesi, faydalarına ek olarak birçok risk konusunu da beraberinde getirmektedir. Yapay zekâ, makine öğrenimi ve otomasyon kavramları toplumu hızla yeni ve bilinmeyen alanlara götürmektedir. Bu teknolojilerin temelini oluşturan verinin, etik açıdan nasıl kullanılması gerektiğine dair üzerinde anlaşmaya varılmış tek görüşün olmaması hem vatandaş hem de kurum ve kuruluşlar için farklı zorlukları beraberinde getirmektedir. Bununla birlikte e-ticaret, sosyal medya ve dijital kanalların kullanım trendlerinin artması ile siber saldırılara yönelik yeni tehditler oluşmaktadır. Dijital dönüşüm süreçleri devam ederken dijitalleşmenin beraberinde getirdiği farklı risklere karşı önlemlerin alınması, toplumun bu konudaki farkındalığının arttırılması gerekmektedir.

Akıllı otomasyon

Akıllı otomasyon teknolojilerinin daha az çaba ile daha fazla değer sunması önümüzdeki dönemde geleneksel iş yapış şekillerinde büyük değişikliklere sebep olacaktır. Bulut uygulamalarının, blok zincirinin, bilişsel otomasyonun, doğal dil işlemenin ve daha fazlasının birleşiminden oluşan Akıllı otomasyonun tamamen yeni bir iş modeli oluşturması beklenmektedir. Akıllı otomasyondaki kilit nokta birden fazla yıkıcı teknolojinin aynı anda ve tüm süreçlerin birbiri ile entegre çalışabilmesidir. Akıllı otomasyonun sadece tek seferlik değil günlük hayatın bir parçası olarak kullanılması ile daha verimli sonuçlar elde ederken insanların değer yaratan işlere odaklanmasına olanak tanımak gerekmektedir.

Veri ve analitik

Pro-aktif stratejiyi ve planlamayı yönlendiren veriler, reaktif bir araç olarak kullanılmaktan ziyade, dijital dönüşümün temel felsefesidir. Dijital dönüşümündeki ilk stratejik adım, veri yönetiminin hedefleri ve genel stratejiyi nasıl desteklediğini tanımlamak, aynı zamanda kültüre önce veri zihniyetini yerleştirmektir. Dijitalleşme yolundaki kuruluşlar, verilerden yararlanarak ve analitik uygulayarak, izole edilmiş veya kümelenmiş dikey işlevleri azaltabilir ve daha hızlı karar verme ile dijital bir iş modeli üretebilir.

Modern iş gücü

Dijital teknolojilerden daha fazla yararlanmak ve değer sunmak için yeni yeteneklere, becerilere ve hizmetlere günden güne daha fazla ihtiyaç olmaktadır. Artan otomasyon ve diğer dijital teknolojiler sayesinde ortaya çıkan yeni rol ve yeteneklerin toplum geneline yayılması gerekliliği orta vadede eğitim sisteminin yeniden düzenlemesi ihtiyacını doğuracaktır. Aynı zamanda dijital dönüşüm içerisinde olan kurum ve kuruluşlarda teknolojinin insan ile uyumlu çalışabilmesi için etkili bir yetenek yönetimi stratejisi gerekmektedir. Dijital teknolojilerin uygulanmasını yönetmek ve kritik kaynakların uzmanlığından yararlanmak için organizasyonda değişikliler yapmak ve yeni mükemmeliyet merkezleri geliştirmek gerekmektedir.

 

 

Rapor değindiği konular ve kavramların güncelliği açısından ayrıntıyla okunmayı hak ediyor.

Buradan tamamına ulaşabilirsiniz.

Elif Akçay

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir