Bu yazı, son zamanlarda okuduğum en güzel kitabın tavsiyesidir. Bence siparişinizi hemen verin.
Bilişim, Matematik ve Mantığın Kesişen Dünyaları
İnce kitaplar çoğu tek elle tutamadığımız kitaplardan daha dolu gelmiştir bana hep. Bu da Luc De Brabandere’nin ince ama nefis kitabı. Kitap bana bir iletişim çıkışlı olsam da yüksek lisans ve doktorada bilişim bölümünü seçtiğim için şanslı olduğumu hissettirdi (Marmara Üniversitesi Bilişim Bilimdalı reklamı içermektedir). Kitapta, “Pek kimsenin bilmediği” diye başlayan çoğu konuyu ve kişiyi ayrıntılarıyla işleme ve öğrenme fırsatını çoktan yakalamışım meğer.
Kitap üç bölümden oluşuyor. Kitabın dokusunu çoğumuzun olduğu gibi yazarın da hayatını belirleyen matematik, mantık ve bilişim disiplinleri oluşturuyor. Sonra da zaten bir başlıyoruz kitaba ve son sayfaya geldiğimizde bırakabiliyoruz. Evet! Sürükleyici, merak uyandırıcı, bilgi, soru ve örnek dolu.
George Boole, Thomas Bayes, Claude Shannon ve Norbert Wiener, Alan Turing, Leibniz, Raymond Lulle, Harezmi, Blaise Pascal kitap boyunca zikredilen havalı isimlerden sadece birkaçı. Demiştim, ince ama dolu dolu!
Doğru olan ve kanıtlanabilir olandan, algoritmalara; episteme’den, ağ bilimine; akıl yürütme ve denklemlerden, entropiye; önermeler mantığından, ilişkiler mantığına; sibernetikten, büyük veriye beyninizde ufak ama renkli şimşeklerle ilerleyen bir kitap.
Böyle sevdiğim kitapları kalemsiz asla okuyamam ve “ben de böyle düşünüyorum, harika” dediğim yerlere minik kalpler; “hahaha” diyerek gülmemi toplu taşımada dahi engelleyemedim yerlere de mutlaka küçük gülücükler çizerim.
- “Ben de böyle düşünüyorum” alıntısı:
“İnsanla makinenin birleşmesi. Ancak tartışmalar genelde teknisyenler ve girişimciler arasında. Konunun toplumsal ya da politik tarafıyla ilgili düşünceler çok az duyuluyor. Etik tarafıysa onlardan da az konuşulmakta. Her şey giderek daa hızlı cereyan ediyor. Geldiğimiz noktada, internet mi bizim aracımız yoksa biz mi internetin aracıyız? Kim kimi programlıyor. Kim bizlere ‘Otomatik Aklın Eleştirisini’ni yazacak?”
- “Hahaha!” alıntısı:
“Leibniz; fiziği, matematiği, mantığı ve felsefeyi birleştirmek istemişti ve kuşkusuz şu fıkrayı çok sevebilirdi: Bir mühendis, bir matematikçi, bir mantıkçı ve bir filozof İskoçya’ya gitmek üzere yola çıkmışlar. Yolda, bir kayanın üzerine oturmuş duran siyah bir koyun görmüşler.
– Gördünüz mü, demiş mühendis, İskoçya’da koyunlar siyah.
-İskoçya’daki bazı koyunlar siyah demek istedin herhalde, demiş matematikçi sertçe.
– Acele etmeyelim, diye eklemiş mantıkçı. Şu an tek söyleyebileceğimiz İskoçya’da en az bir siyah koyunun olduğudur.
– Ve hatta, diye devam etmiş filozof, gerçekten emin olabileceğimiz tek şey, bize bakan tarafının siyah olduğu.”
Bölüm Başlıkları
1: Leibniz’in Hayali
“Artık yapacak bir şey kalmadığında ne yaparsınız?”
- Bir Varmış Bir Yokmuş, Matematik Diye Bir Şey Varmış
- Mantığın En Güzel Tarihi
- Buraya Kadar, Çünkü Yeterince Benzemiyorlar
- Perde Arası: Matematiğin Hazzı
2: (Yeniden) Keşfedilmeyi Bekleyen Üç Abide
- Thomas Bayes: İnternetin Gerçek Yıldızı
- Claude Shannon 1+1 İşleminin Nasıl Yapılacağını Gösteriyor
- Norbert Weiner ve Sibernetik
- Perde Arası: Mantığın Hazzı
3: Otomatik Aklın Eleştirisi
- İnternete Bağlı, Gerçeklikten Kopuk!
- Algorithm & Blues
- Nostradamus ve Big Data
- Küresel Bir Yönetimin Zorunluluğu Üzerine
- Ölü Bilgisayarlar Derneği
- Yapay Zekâ: Birçoklarından Biri
Sonsöz: My Computer Hiçbir Şey Anlamıyor
Alıştırmaların Çözümleri
Başlıklarını verip ayrıntılarına girmediğim bölümler bu kadar, merak iyidir. Şimdi beğendiğim birkaç cümleyi daha ekleyip yazıyı bitireceğim. Kitaplarla kalın, e-book da olur, hangisi ucuzsa.
“Matematik bir keşif midir icat mıdır?” Bu sorunun cevabı matematiğin bir problemi olmasa da ne düşündüğünüzü belki okuduktan sonra geri dönüşlerle iletirsiniz (29.sayfadan başlıyor 30’un sonuna kadar).
“İnternet, hakikaten, tanrısız Leibniz’dir.”
“Mantık matematiğin gençliği, matematik ise mantığın ileri yaşlardaki halidir.”
“Artık yaratıcılığın bir sınırı yok gibi görünüyor. Gilles Dowek’in de dediği gibi, matematiksel modeller bir antropoloğun gözlüklerine dönüşmektedir. Bugüne kadar çıplak gözle incelenemeyen olguları inceleyebilmeyi sağlayan internet, sosyal bilimlerde; astronomide Galileo’nun teleskopunun gördüğü görevi görüyor. Bugün biz, toplumsal etkileşimleri gözlemleyebilecek bir araca sahibiz. Bununla birlikte Galileo’nun teleskopuyla bizim internetimiz arasında büyük bir fark var. Galileo Ay’a baktığında, bu eyleminin Ay’a bir etkisi olmuyordu. Biz interneti kullandığımızdaysa arkamızda izler bırakırız: şu ünlü çerezleri. Bu yüzden sosyal bilimler daha çok kuantum fiziğine benzemektedir. Çünkü gözlem, gözlemlenen nesneyi değiştirmektedir… Bugün matematik, dünyadaki birçok şeyi açıklıyor; ama aynı zamanda onu değiştiriyor da.”
“Matematikten zevk alabilmek için onu anlamak gerekir; dahası, görmek gerekir.”
“Mümkün olan en iyi teknolojik dünyayı inşa etmek bizim elimizde. Otomatik aklın eleştirisini yazabilmek bizim elimizde.”
“Dikkatli olun: Big elektrikli süpürge is watching you!”
Vesaire vesaire… Son bir söz: Sadece bilişimciler ya da sadece öğrenciler için değil, toplumun matematiğine, mantığına ve informatiğine ilgi duyan ve hep öğrenci kalabilen herkese ait bir kitap, bence.