Sophos Akademi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Featured
  4. »
  5. Netflix Serisinde Felsefe: The Good Place

Netflix Serisinde Felsefe: The Good Place

İçerisinde etik ile ilgili pek çok mesaj barındıran bu komedi dizisini The Good Place’i Sophos Akademi için izledik. İşte bulduklarımız:

Ellenor (dizinin ana karakteri), bir gün bilmediği bir yerde uyanır ve uyandığında karşısında bir adam ona, “Öldün. İyi yere hoş geldin!” diyerek ölüm haberini verir.  Elenor için bu harika bir haberdir çünkü ölümden sonraki yaşamında bundan daha iyisini hayal bile etmemiştir.

Netflix dizisi The Good Place, işte böyle başlıyor. Ancak Elenor’un bu iyi yere gelmeye gerçekten hak kazanmadığını anlamak uzun sürmüyor ki zaten bir şeyler yolunda gitmiyor. Şansa bakın ki Elenor’un atanmış ruh eşi, bir etik profesörü ve ona hızlıca nasıl biri olabileceğini ve iyi yerde kalmayı nasıl hak edebileceğini öğretmeye çalışıyor. Doğru etik teori arayışının bu kadar popüler bir komedi dizisinin temeli olacağını kim düşünebilirdi ki!

Dizinin ilk sahnesinde kendi ölüm haberini iyi yerdeki deyim yerindeyse “mahalle muhtarı”ndan alan Elenor, şaşırmakla beraber bu harikalarla dolu “cennet”e nasıl geldiğini anlamaya çalışırken etik profesörü olan atanmış ruh eşi Chidi, Elenor’un aslında ‘iyi’ bir insan olmadığını ve buraya bir yanlışlık sonucu geldiğini çözer. Ancak şimdi karşısında çözmesi gereken bir etik problem vardır: Elenor’u, bir başka hak eden iyi insanın yerini aldığı için ve bu öğrenildiğinde kötü yere gideceğini bile bile ele mi vermeli yoksa onun iyi yeri hak etmesi için ona bir şans mı vermeli? İşte size kocaman bir etik problem!

Başta kafa yormayan, çerez bir komedi dizisi olarak görünse de ilerleyen sahne ve bölümlerinde yer yer ahlak felsefesinin anlatıldığı, iyilik -kötülük kavramlarının ele alındığı, hayatın, ölümün, insan ilişkilerinin sorgulandığı bir diziye evriliyor.

Sartre’ın Eserinin Bir Çözümlenişi mi?

Bazı eleştirmenler dizide, Jean Paul Sartre’ın varoluşçu oyunu Çıkış Yok’un (Huis Clous) kapsamlı bir şekilde yeniden işlendiğine dikkat çekiyor. Sartrenin bu oyunu ise öldükten sonra cehenneme giden üç kişinin yaşantısını ele alır ve oyunun ana teması bilinçtir.  İnsanların birbirlerinin cehennemi olması, kendinin cehennemi olması, özgürlüğü, korkuları ve özünü oluşturmak için yaptığı seçimler bunların hepsi bilincin bir ürünüdür. Öyle ki oyun karakterleri gerçek bir cehennemde bulunmayışlarına rağmen sıcaklık hissetmektedir. Bunun nedeni kafalarında oluşan cehennem imgesidir ve imge de bir bilinç ürünüdür.

İnsan Özgürlüğe Mahkumdur

Diziye dönecek olursak  The Good Place’in içeriği, gerçekten de tamamen varoluşcu bir tema çerçevesinde işleniyor. Ana karakterler sadece kendi sorumluluğu altında kendi kararlarını verdiklerinde ilerleme kaydederler. Ahlaki teorilerden ilham alabilirler ancak sonunda kalan tek şey seçimleri için kişisel sorumluluk almaktır. Bu nedenle The Good Place, nihayetinde özgürlüğe mahkûm olduğumuz fikriyle yüzleşmemizi sağlıyor.

Yazan: Şirvan ÖNCE

İlgili Yazılar

1 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir