Birçok insan için felsefe, gerçek dünya ile pek ilgisi olmayan, belirsiz ve büyük ölçüde modası geçmiş bir disiplindir. Uzun yıllar boyunca “Felsefeye Giriş” dersi verdim ve öğrencilerimin çoğu felsefenin sadece büyük kelimelerle donatılmış olduğunu ve okul için ödev yapmak veya yeni bir işe girmek gibi pratik hayatın gerçekleri ile alakası olmayan konular üzerine odaklandığını düşünerek bu derse katılıyorlar.
Öyleyse amaç ne? İnsanlar neden felsefe okuyor? Felsefenin herhangi bir değeri var mı?
Felsefe ile uğraşmanın hayatı değiştirdiğini gördüm. Bu benim için bir slogan değil. Felsefe son derece tatmin edici ve değerli olduğunu kanıtladı. İşte bunun yedi nedeni:
- Benim Dünyamı Genişletiyor: Platon’un mağara alegorisindeki serbest mahkum gibi felsefe eğitimi beni çevremdeki dünya hakkında farklı düşünmeye zorladı. Felsefeyi incelemeden önce dünya basitti, dogmatizm kolay geldi ve açıkçası dünya oldukça sıkıcıydı. Beni yanlış anlamayın, işler basit olduğunda sadelik harikadır. Bazılarımız hayatı gereksiz yere karmaşık hale getirmeye çalışıyor. Ancak karmaşıklık, yeni olasılıklar ortaya çıkardığında aslında oldukça harika olabilir. Yaşlandıkça iyi yemek yapmayı ve onunla birlikte gelen tüm süslemeleri (iyi bir şarap ve onu saran atmosfer gibi) takdir etmeyi öğrendim. Birçok Epikürcü’nün size söyleyeceği gibi en iyi pişirme genellikle basit pişirme değildir. Saatlerce ya da günlerce hazırlanmış ve doğru şarap ya da el yapımı ekmekle hayat bulan mükemmel dengelenmiş lezzet katmanlarına sahip mükemmel yemeği tatmak, sahip olunabilecek en zengin deneyimlerden biridir. Felsefe bana göre aynı şeyi fikirlerle yapar. Hazır kutudaki peynir soslu makarnanın ötesine geçmiş olmak yalın ve harika olan felsefenin ayırt edici özelliğidir.
- Zihnimi Eğitiyor: Zihin, birçok yönden bir kas gibidir. Onun kullanılması, gerilmesi ve en iyi şekilde olması için limitlerinin zorlanması gerekir. Felsefe çok zor olabilir. Alvin Platinga’nın dediği gibi, “ Felsefe sadece düşünmeyi zorlamadır.” Bir disiplin olarak felsefe, beni daha kesin ve dikkatli düşünmeye zorladı. Bana, sorunları nasıl çözeceğimi ve bu sorunları daha iyi anlamak için nereye gideceğimi öğretiyor. Her zaman daha iyi bir düşünür olmamı zorluyor. Benim için zihnimin entelektüel sınırlarını zorlamanın beklenmedik bir sonucu vardı. Vücudu iki yüz kiloluk halter kaldırma egzersizi yaparak çalıştırmak, turşu kavanozunu açmayı biraz daha kolaylaştıracaktır.
- Sürekli Bana Meydan Okuyor: Bu -muhtemelen söylemeye gerek yoktur- yukarıdaki konu ile yakından ilgilidir. Felsefe sadece zor problemlerle uğraştığı için değil aynı zamanda açıklık talebine karşı doyurucu olmadığı için de zordur. Tanrının varlığı sorusu ile mücadele eden bir arkadaşım bir zamanlar bu durum üzerine felsefi literatürün soru hakkındaki belirsiz doğasına öfkesini dile getirdi. “Bir ay bir pozisyon için iyi bir argüman okursanız, bir sonraki ay ilk argümanın neden yanlış olduğunu gösteren karşı argümanları içeren üç dergi makalesi olacaktır.” Net bir sonu olmadan sürekli devam eden bu diyalog çok sinir bozucu olabilir. Fakat aynı zamanda bir durumu nasıl değerlendireceğimizi, nasıl düşüneceğimiz ve sentezleyeceğimizi öğrenmeye zorlar. Bu zorlamanın zihni canlandırdığını düşünüyorum. Ömür boyu sürmesini bekliyorum.
- Bu Beni Dikkatli Yapar: Felsefe çalışmaktan öğrendiğim en büyük derslerden biri, hayatın zorlu sorunlarına çok az kolay cevaplar veriyor olduğudur. Felsefe, beni bir kelime veya cümlenin nüansı üzerine çalışmaya itti. Felsefe benim varsayımlarıma sürekli meydan okumamı ve bir cevabı andıracak bir şey ararken yavaşlamamı ve sabırlı olmamı teşvik ediyor. Felsefe de harika bir kitabı bitirmek, onu başladığımdan daha fazla soru ile sonuçlandırmak demektir. Bu, bazılarına sinir bozucu gelse de bana büyük miktarda barış getirdi. Fikirler söz konusu olduğunda, hedefe giderken yapılan yolculuğun hedefin kendisinden daha keyifli olduğunu öğreniyorum.
- Bakış Açımı Değiştirir: “Her şeyi hala biliyor iken bir genci işe al.” diyen popüler bir tampon çıkartması var. Bu komik –en azından gençler hariç herkes için- çünkü yaşla birlikte yaşamın nüanslı olduğunu ve pek çok şey hakkındaki fikirlerimizi değiştirmemiz gerektiğini öğrenmeye başlıyoruz. Felsefe başka açıdan düşünemeyeceğim bakış açılarını göz önünde bulundurabileceğimi ve bir zamanlar çözülmüş olduğunu düşündüğüm sorunlara farklı bir şekilde bakabileceğim araçları sağlar. On iki yaşındayken emin olduğunuz her şeye hala inanıyor olsaydınız, nerede olacağınızı düşünün. Sağlıklı değişim genellikle büyüme anlamına gelir ve bu iyi bir şeydir.
- Dogmatizmi Güçlendirir: Dogmatizmin kısmen güvenli olma arzusuna dayandığını öğreniyorum. Güvenlik genellikle değerli bir şey olsa da düşünce hayatı söz konusu olduğunda çok fazla güvenlik aslında zarar verici olabilir. Çünkü mantık felsefenin tam merkezinde yer aldığı için entelektüel problemlerin hepsinin zor ve hızlı mantıksal sonuçlara sahip olduğunu düşünmek doğaldır ve amaç da bu reddedilemez sonuçları bulmaktır. Durum böyle olsaydı dogmatizmden kaçınmak zor olurdu. Ancak, bütünsel olarak ele alınan felsefe, beni ters yönde yönlendirdi. Kelimelerin belirsizliği, birçok gerçeğin gerçek olup olmadığı hakkındaki bilgimizin bulanık doğası, tutkuların ve arzuların etkisi, deneyimin tutarsızlığı ve zihnimizin bariz sınırlamaları, dünya görüşümüze çok fazla entelektüel alçak gönüllülük ve kesin olmamayı getirmelidir. Bir disiplin olarak felsefe (ve bana göre doğru yapıldığında), mantığın hem gücünü hem de sınırlarını ortaya çıkarmaktadır. G. K. Chesterton’un haklı olarak gözlemlediği gibi, “Deli, sebebini kaybeden kişi değildir. Deli, sebebi dışında her şeyi kaybedendir.”
- Bir Şeyleri Perspektife Koyar: Yukarıda da bahsettiğim gibi felsefe bana fikirlerin göreceli önemini nasıl anlayacağımı öğretiyor. Her fikri eşit derecede önemli olarak görmek ve her anlaşamadığımız fikre karşı mücadelede sonuna kadar gitmeyi istemek kolaydır. Ancak kavramlara derinlemesine bakmaya başladığımda, bazı fikirlerin güreşmeye değer olduğunu ve diğerlerinin ise olmadığını öğrendim. Üzerinde çalışılacak, tartışılacak ve zaman harcanacak çok ilginç fikirler var, ilginç olmayan fikirlerin yanında. Felsefe neyin ne olduğunu bulmama yardım ediyor.
Çeviren: Yıldız Kanlı